bugün

toplumda refahın yaygınlaştırılması, toplumdaki yoksul ve korunmaya muhtaç insanların devlet tarafından koruma altına alınması, bunlara yardım edilmesi ve bu kişilere insan onuruna yakışan asgari bir yaşam düzeyinin sağlanması, yani toplumda hiç kimsenin aç ve açıkta bırakılmamasıdır.
1929 dünya ekonomik krizi sonucu Keynesyen ekonomi politikaları ve devletçilik ilkesi ile biraz rahata kavuşmuş insanlara 1970'de kapitalizmin kendi çarkını devam ettirmek için halkın ağzına sürdüğü bir parmak balın da artık sisteme fazla yük olmaya başlaması ile tamamen terk edilmiş bir anlayıştır . Kapitalizm ülkemizde de 24 ocak 1980 kararları ve 12 eylül 1980 darbesi ile bütün şiddetini sosyal refahı baltalamak , daha fazla kar için daha fazla sömürü mantığıyla ulusal işbirlikçi konumundaki oligarşileri desteklemek üzere refahın ortasına sıçmıştır. işin ilginç tarafı ise bazılarının bu durum karşısında hala şükrediyor ve neo-liberal politakaların uygulayacılarından medet umuyor olmasıdır.