bugün

Kapıkulu süvarilerinden iken defterdar meşhur Baki Paşa'nın kethüdası olmuştur. 1628 Ekim'de yeniçeri ağası Halil Paşa Erzurum valiliğine tayin edilerek Baki Paşa kethüdası Sofu Mehmet Ağa da yeniçeri ağalığına gönderildi ise de yine aynı sene Kasım'da azledilmiştir. Sofu Mehmet Paşa 1636'de Aydın mahassılı bulunurken, katlolunan ibrahim Efendi'nin yerine baş defterdar olup 1639'da azledilmiş ve 1641'de ve Kemankeş Kara Mustafa Paşa sadaretinde tekrar başdefterdar olarak malî ıslahat ile sikkenin düzeltilmesinde hizmeti görülmüştür.

Sofu Mehmet Paşa, Kemankeş'in ölümünden sonra (1644 başları) Kara Hüseyin Paşa'nın yerine tekrar başdefterdar olup 1645 Kasım'da azlolunup yerine yeniçeri ağası olan Musa Paşa tayin edilip aynı zamanda vezirlik de verilmiştir.

Sofu Mehmet Paşa, defterdarlıktan son defaki azli üzerine Yenikapı tarafındaki konağında oturup Yenikapı mevlevî şeyhi Doğanı Hüseyin Dede dervişlerinden olması nedeniyle Yenikapı mevlevihanesine devam ettiği sırada Sultan ibrahim'in halini îcabettiren ayaklanmada tecrübesine binaen ocaklılar kendisini sadrazam seçmişlerdir. Bu ayaklanmada, Hezarpâre Ahmet Paşa'nın saklanması üzerine kendisinden mühr-i hümayun alınmadığından has odabaşıdaki mühr-i hümayun yeni vezir-i azama verilmiş ve padişâh kendisinden damadı olan Hezarpare Ahmet Paşa'nın öldürülmemesini istemiş ise de ocaklı bunu kabul etmediğinden Sofu Mehmet Paşa bunu padişaha arzetmek üzere saraya gitmiş fakat dayak yiyerek geri dönüp sadaretten istifa etmiş, lâkin ocaklı istifayı kabul etmemiştir; yeni vezir-i azam, saltanattan halinden az sonra öldürülen Sultan ibrahim'in katlinde bizzat bulunmuştur.
Sofu Mehmet Paşa, yedi yaşındaki çocuk hükümdarın (IV. Mehmet'in) ilk 10 ayında saltanat atabeyi olarak ocak ağalarıyla beraber devlet işlerini görmüştür. Sadrâzam, bazı icraata başlayarak hazine masraflarını bir dereceye kadar azaltıp maaşlardan tasarruf ile fazla vazifeleri kaldırmak suretiyle gelir ile gideri mümkün mertebe dengeye yaklaştırmak istemiş ve bu icraati dolayısıyla sipahilerin isyanlarını yeniçeri ocağının yardımıyla bertaraf etmiş ise de bu yardım dolayısıyla her işe burnunu sokmak isteyen yeniçeri ağası Murat Ağa ile arasının bozulması ve istediği gibi hareketine mâni olan Büyük Valide Kösem Sultan'in düşmanlığı yüzünden Sofu Mehmet Paşa'nın eski serbestisine halel gelmiş ve o sırada donanmanın Venediklilere mağlûp olması vezir-i âzamın kusuruna isnad edilerek 1649 Haziran ayında azlolunup yeniçeri ağası Kara Murat Ağa sadrâzam olmuştur.
Sofu Mehmet Paşa azlini müteakib bir hafta kadar bostancıbaşı hapsinde bulunduktan sonra Malkara'ya, sürgün edilerek yeni vezir-i azam Kara Murat Paşa 'nın tesiriyle öldürülmüştür. Kabri oradadır. Tarihlerin kayıtlarına göre ölümünde 80 yaşını geçmişti. Vecihi ile Kara Çelebizâde, Sofu Mehmet Paşa'nın icraatini medh u sena etmekte iseler de Kâtip Çelebi aksini yazmaktadır; her üçü de aynı zamanda yaşamış ve icraatını yakından görmüş olduklarından aralarındaki büyük farkın sebebi anlaşılamamaktadır; fakat tarihî olaylar iyice incelenecek olursa Sofu Mehmet Paşa'nın bir hayli kusuru ve sofuluk perdesi altında bazı mezalimi görüldüğü için uluorta meth u senası * doğru olamamakla beraber karışık bir devirde ve padişah hal ve katlinde bulunarak ocak ağalarının devlet işlerine müdahaleleri arasında hükümet icraatini I. Mustafa zamanında olduğu gibi ayağa düşürmemiş ve ağalar ile Büyük Valide Sultan'ı her işe karıştırmadığı için onların husumetine kurban gitmiş olduğu anlaşılıyor. Sofu Mehmet Paşa'nın Yenikapı yakınında kaleye bitişik camii ile Ayasofya tarafında da bir camii ve Nallı mescid yakınında bir medresesi vardı. *