iktidarın rahatlığına bakılınca hakikaten gereği olmayan uygulama.
dünkü oy kullanma telaşı, seçim haberleri hepsi bir tiyatronun parçası. oyunun adı da demokrasi.
halk kendini bu oyunla kandırsın. biz oy verdik de başa geldi diye. ya da bizim oylar nereye gitti diye.
gittiği yer belli.
hazır evet' li oy pusulalarını bizzat gördü bu gözler. ancak kimi kime şikayet edeceksin.
ben söyleyince yalan olur, onlar söyleyince gerçek.
ben çalınca hırsız olurum, onlar çalınca uzun adam.
ben adam öldürsem katil olurum. onlar öldürünce kahraman.
iş bu haldeyken bu tiyatronun sonu da hiç şaşırtmamıştır.
milli irade dedikleri siz değilsiniz hiç göğsünüz kabarmasın. milli irade araba bagajlarında çuval içinde bekleyen hazır evet' li oy pusulalarıydı.
''eğer seçimler gerçekten belirleyici olsaydı , seçimler yasaklanırdı''

gibisinden bir söz vardı. ne kadar haklı olduğunu gösterdi bize 30 mart'ta. siyasi iktidarlar seçimle gelip seçimle gitmezler. demokrasi sadece lafta vardır. siyaset yalan mekanizmasının dönen en büyük çarkıdır. asla dürüst değildir. eğer bir siyaset insanı , bir şekilde ansızın ölüyorsa , ya çok şey biliyordur yada dürüsttür. kapitalizmin yaygın olduğu bir ülkede , seçimin belirleyici etki olduğunu düşünmek hayalperestliktir.

siyaset oyunculuk gerektirir , rol yeteneği gerektirir , bol bol yalan gerektirir , sert bir mizaç gerektirir. bunlar yoksa asla kazanamazsınız.

gerçekten seçim ile değişen iktidarlar, dünya henüz hiçbir ülkede belirleyici olmamıştır. her parti liderinin içten içe hayranlık duyduğu yönetim biçimi oligarşidir. her güç sistemi bağımsız olmak ister , tek olmak ister.

işte bu sebeplerden seçim gereksizdir...
(bkz: oy vermek birşeyleri değiştirseydi yasaklanırdı) artık buna inanıyorum.
%100'ün lideri olduğunu iddia eden bir başbakanı destekleyen bazı andavalların ''otur ve yenilgiyi hazmet'' şeklinde fikir beyan etmesi , akp zihniyetinin ikiyüzlülüğünü de ortaya koymuştur. güzel kardeşim madem bütün ülkeye hizmet ediyorsunuz neden kazanan ve kaybeden şeklinde bir ayrıma gidiyorsunuz