bugün

iş yerinde yeni bir kız işe başladı. 1 hafta oldu.
Çıtı pıtı minnoş bir şey.

ilk gün sevgilisi çiçek ve bony food yollamış. Ay ne tatlış, paylaştı bizle de.

ikinci gün orkide yollamış 7 başlı ejderha gibi. Ay tatlı, evet kalıcı bir şey hoş olur. Güzel düşünmüş.

Üçüncü gün adının baş harfinden kol gibi pahalı olan kutulu gül yollamış. Bu ne lan yeter, ofiste oksijen kalmadı senin boktan çiçeklerin yüzünden.

Dördüncü gün muhtemelen çiçek sepeti siparişini teslim edememiş olacak ki bugün belime gelen bir ayıcık + bonzai + imam çağdaş'tan baklava yollamış it herif.
Gelmiş bir de baklava ikram ediyor, bırak kızım baklavayı bonzai ver bana çırpı bacaklı sırsıl.

Yettiniz. Gidin oda tutun, aşkınıza başlatmayın.
Bunun kendine çiçek gönderen kız versusunu görmüştüm.
bana çiçek geldiğinde utanıyorum ama

bazı kadınlar var bağıra bağıra çiçek gönderen kişiyle telefonda konuşur, tüm ofise bunu duyurmaya çalışır. kendisinin değerli biri olduğunu insanlara duyurmaya çalışıyor sanırsam.

"yaa hayaatım ne gereeeği vardıaaa... hihihi..."
Ofiste Nobel almış gibi gezinir.
kendi göndermiştir, çok da kaldırmayın ilgili yerlerini.
Diğer kızlar çiçek sepetine girip fiyata bakarlar.
Mutlu olur. Günü güzel geçer.
Hayatım boyunca hiç kimseden böyle çiçek almadım.
Tahminim bu kadar.

* üzüldüm yaa kendime.
zaten artık karşılıklı jest, iki kişilik ilişki vs kalmadı ki.

eve gönderseydi de fotisini çekip istakrama atardı mesela.

hayatı kendi içinde yaşayan yok, herkes her şeyi teşhir etme derdinde.
Benim kendi elimle vermedigim çiçek degilse degersizdir para ile gönderilen çiçekten hayir gelmez.
Genelde her mesai günü bitimi alsancak ortamlarına akar. Ordaki batakhanelerde kendini hayvanat bahçesinden getirilip anavatanı Afrika savanlarına salınmış serengeti aslanı kadar huzurlu ve mutlu hisseder. ..
iş yerindeki erkeklere ayar verme ameliyesi.
Sevgilisinin başının etini yemiştir bana çiçek gönder herkes görsün diye.
O gün verimli çalışacak kızdır.
Bir çiçek bir kızı çok mutlu eder; hele işyerine gelirse.