bugün

ben boğulayımda onların içinde yeter ki gözlerinden süzülmesin onlar, yeter ki...
o göz yaşları gerçekten masumsa insanın içini yakar. bi kere acaip para harcamamız sonrasında 2 günlük bi parasızlık yaşamıştık. sabah uyandığımda kendimi aç hissetmiştim. dolaba baktım sadece kahvaltılık yağ vardı bide dünden kalan ekmek. o yağı ekmeğe sürüp yerken o uyandı yediklerime baktı ve agladı. o kadar masumdu ki lan canımı veresim gelmişti içimi acıtmıştı.
(bkz: sen ağlama)*
her gözyaşı gibi tuzludur.
kezzap gibidir, aşığın kalbine akan.
göremediğimdir.
sizin de gözyaşınızın gelmesine sebep olur bazen.
O bir damla yaş sizin boğulma sebebinizdir. Bir damla yaş aktıkça yüreğinize damlar. Yüreğinizi ezer. Ne gariptir insana bunca acıları verenin sevdiği olması..
samimi değilse ota boka ağlıyorsa hiç çekilmez.
eğer o gözyaşlarına siz neden olduysanız; sizi seven o gözler, ki bundan eminseniz, o gözyaşlarını dökerken siz yanarsınız, göğsünüzde kavrulur kalbiniz, ve bilirsiniz, o gözlerin tek suçu sizi sevmektir. sizi sevdiği için dünya üzerindeki en özel sıvılardan bir tanesini akıtmaktadır o gözler. ve siz eminsinizdir artık, siz bir öküzsünüzdür, fakat düzeltebilirsiniz halen, erkeklik gururu denen saçmalığı bir kenara bırakırsanız.
her damla kurşun olur saplanır yüreğe.
akan her damla gözyaşı için feda olunucak ve akan her damla gözyaşı kalbi delip geçicek kötü bir durumdur.
görmektense ölmenin tercih edileceği durumdur.
çok can yakan bir durumdur. görmemek en iyisidir.
Kalbe yara olur.
Benim görmeye asla kiyamadigimdi, görenlerin de hiç umrunda olmayandi.

insan işte aglar da guler de deyip gecmek gerekmiş.