bugün

duşa bile telefonla girmenizi sağlar. o derece kötüdür.**
sevgilinin gün içinde bir kez bile aramaması durumudur.. sonuçları çok kötü olabilir ama tabi önce nedenini dinlemek lazımdır..
(neden ne olursa olsun tuvalete gitmeye nasıl fırsat buluyorsa beni de aramaya fırsat bulabilir ama ya *)
insanı durduk yerde paranoyak yapan,sizi aklınızda kurduğunuz seneryolarla gözünüzüde telefonunuzla baş başa bırakan sinir bozucu durum.
zamana bağlı kavramdır. ne kadar süredir aramıyordur sevgili??? gün boyunca aramamasıysa hele hele çalışıyorsa işi vardır. kaldı ki bu kadar merak ediliyor, kuşkulanılıyor aranmayan şahsiyet alır eline telefonu arar. bu çekince nedendir anlamak mümkün değil gerçekten. yanındayken elini tutup, öptüğün hatta seviştiğin kişi, gittiğinde aramıyorsa ve sen onu cesaret edip arayamıyorsan o senin sevgilin değildir. ilişkiler, kuşkular, anlayışlar, güven kavramının iyice laçkalaştığı bu dönemde, bir telefona mal edilebiliyor herşey.. *
telefonu tuvalette bile yanında götürülmesi durumudur
artık sevgili olmadığına delalettir. hiçbir iş, güç insanı sevgilisini aramaktan alıkoymaz. ulan hiç fırsat bulamdı sıçmaya giderken arar insan.

uyumayın, uyuyanları uyandırın.
*
süreklilik halini aldıysa ilişkinin biteceğinin ve aramayan sevgilinin başkasını aradığının resmidir.Yapacak birşey yoktur.
insanın sevgilisine nazım hikmet'in şu dizeleriyle seslenesi gelir;

çok alametler belirdi, vakit tamamdır!
(bkz: ayrılık alametleri)
aranmayanın kendisine sürekli 'tamam mı devam mı' sorusunu farklı şekillerde sormasına neden olan durumdur. bu aramamaların gerçek nedeni anlamaya çalışılır uzun süre, 'seviyor mu sevmiyor mu', 'haksızlık mı ediyorum', 'sadece kontörü mü yok, arayacak parası mı yok, kontör mü yollasam ben mi arasam', 'işleri mi çok yoğun, gerçekten başını kaşıyamayacak kadar yoğun mu yoksa bu bir bahane mi', 'bunun sevip sevmemekle alakası yok da bu onun ilişkiyi yaşama biçimi mi acaba' gibi yığınla soru döner durur kafanızda.
tüm bu sorular ve düşünceler vakit kaybıdır efendim. sevgili dediğin arar. aramayan zaten sevgili değildir. arayamamak diye birşey yoktur. sizi özleyen, görüşmek isteyen, konuşmak isteyen, dağları aşar, romayı yakar yine size ulaşır. hiç kimse de istisna değildir. nokta.
çokta umursanmaması gereken durumdur. çünkü ne kadar umursarsanız o kadar soğutursunuz kendinizden. bırakın biraz rahatına baksın çünkü er geç o rahatlık onun sinirini bozacak ve sizi aramaya başlayacaktır. üzülmeye gerek olmayan bir durumdur.
aramazsa kendi kaybeder diyip kendi kendini teselli etmeye çalışanlara rastlansa da kötü bir durumdur, çaktırsan da çaktırmasanda can sıkar, acaba ne yapıyor, kiminle, aklına ben gelmiyor muyum, gelmiyorsam aklına kim geldi şimdi, yoksa beni aldatıyormu gibi zincirleme sorular gelebilir * *
aramaz,
ararsınız.. bir şey çaktırmazsınız..
aramaz,
ararsınız..
tüm zehrinizi kusarsınız..
ertesi gün mesaj atar, kusura bakma biraz abarttım dersiniz.
aramaz..
aramazsınız..
arar..
coşarsınız..
ertesi gün yine muallaktır. yorgunluktur aramayan sevgili. kendine gelmezse elden bir şey gelmez.
aramaz(sa)..
ayrılık..
aramaya inanmayan sevgilidir o.hemen geri verilip peşin fiyatına birşeyler yapılmalıdır.şikayet formu da doldurulmalıdır.
sevgiliye verdiğin değere göre insana sıkıntı verebilecek durumdur . Sabırla beklemek en iyisidir .
allahın her günü 'günaydın aşkım', 'yatmadan önce haber ver aşkım', 'aşkım 237865843 tane çağrı attım birini bile yanıtlamadın'* şeklinde abik gubik mesajlar atacağına, ya da her saat başı 'napıyosun?' diye arayacağına sevgili kişisinin yapması gereken eylem.

hiç aramasın demiyoruz tabi. ama şeyini de çıkarmamak lazım yani arıycam diye.

-haksız mıyım benjamin?
-abi dur sevgilime mesaj çekiyorum.
-ohoooo... ben ne diyom sen napıyon?!
-üzülme cevat abi senin de olur bir gün.
-amaaaaaan napıyım ben sevgiliyi!! hedene de hanım kızlar hedeneeee al fistanııı....