bugün

buraları zahmet edip okumaz zaten ama o okusun diye yazmıyorum. kimseye içimi dökemiyorum sözlüğe dökeyim dedim. pazartesi ameliyat oldum yaşadığım yere 1.5 saat mesafede istanbul'da burunda felaket bir tıkanıklık vardı aradan çıksın diye dışını da düzelttireyim dedim yaklaşık 2 haftadan beri günü belli ameliyatın 2.5 aydır. herkesten çok sevdiğim insanla hafta sonunu geçirdim son demleri her zamanki gibi problemli idi geçirdiğimiz vakit ama seviyoruz hala en azından ben.ameliyat öncesi kavga üzüntü dolu. neyse yanımda olmasın ne olacak kaç yaşındayım tek çıktım bilmediğim şehirde tarifi üzerine buldum hastaneyi ki sevgili insanın bana verdiği tarif 3.km ötesine düştü otobüste fark etmesem başka başka yerlere gidip kaybolacaktım. neyse yürüdüm buldum hastaneyi yattım kan verdim erken geldim diye erken aldılar annemi aramadım ölürsem en son onun sesini duyayım dedim son kez onla konuşup uyudum ameliyata girdim. bu arada işi dolayısıyla benle gelmedi sabah otobüse bile bindirmedi yani o derece düşünmemeye çalıştım bunları iş çıkışı gelecek uyanınca yanımda olur muhtemelen dedim her zamanki gibi hayra yordum. gelmedi ama (bkz: buralar yalan emre aydın) şarkısı gibi her hasta bakıcı geldiğinde o sandım. neyse sonra aradı konuştum arkadaşı bu tarafa gelmediği için gelmiyormuş ama içi kötüymüş falan filan para yok (bunları şimdi düşünüyoruz söylüyoruz) neyse yüzüne kapadım telefonu öyle bitti gitti burnum suratım kalbim aynı gün darmadağın oldu anlayacağınız. şimdi iyileşiyorum her açıdan en azından hakkında artık tek bir cümle bile yazmayacağım onu biliyorum.