bugün

yakınıyorsa sevmiyordur zaten! seven hiç şikayet eder mi zaten severek onun herşeyini kabul etmiş olmaz mı?
acaba?

hani derler ya, bülbül'ün dili belasıdır, e bülbülün dilinde de gül'den başka bir şey yoktur, yani bülbül'ün derdi de, neşesi de hep gül'den dolayıdır. bülbül her şakıdığında neşeden mi şakır sanırsınız?

önemli olan sevenin sevdiğinden yakınması değil, bu yakınmalarına rağmen, sevdiğinin tüm kusurlarına rağmen onu sevebilmesidir.

sevmek dediğin karşındakinin kusurlarını görmemek değil o kusurlara rağmen sevmektir.

tıpkı bülbül'ün dikenine rağmen gül'ü sevmesi gibi.

tanım; her şeye rağmen sevmeyi tadamamışların yargısı.
insan sevdiğine sitem eder sözü ile çakıştığı için gerçekliği şeker kıvamında kalan söz.
doğrusu, gözü sevgiden kör olmuş seven sevdiğinden asla yakınmaz olmalıdır. Zira her insan her insandan yakınabilir, her insanın bir başkasına ters gelen şeyleri muhakkak ki vardır. seven şöyle yapmaz, böyle etmez gibi kesinlik içeren cümleler sakıncalıdır efem, herşey olabilir. ha, "yok ben gerekirse benliğimi hiçe sayarım yine de normalde yakınabileceğim şeyleri sevdiğimde görürsem yakınmam" diyorsanız da saygı duyarım.
(bkz: seven ne yapmaz)
aslında yakınılmıyorsa bir sorun var demektir, gözü kör bir sevginin içinde bulmaktır kendini.... Birbirlerini çok seven insanların bile zaman zaman fikir ayrılığına düşmeleri ya da birbirlerine zaman zaman katlanamamaları çok doğal bir durumdur. önemli olan; gergin olunan durumlarda sakin, ılımlı olmayı bilmektir. Alaycı tavırlar, küçümseyen bakışlar, iğneli sözlerden kaçınmayı bilmektir... Rahatsızlıkları ve görüşleri net bir biçimde ifade edebilmeyi başarabilmektir. fikir mücadelesinin sonunda gerginlik çıkarmamayı bilmektir.