bugün

Sevgili yemekseverler!
Bu aralar yalnızım. iş başa düştü anlayacağınız. Allah'tan bir miktar yemek yapma yeteneğim var da karnımı Türk mutfağının tarifsiz göz kararı lezzetleriyle doyurabiliyorum.

Yetenekliyim dedim. Yumurtanın her çeşidini tabağa kabuğunu düşürmeden kırabilirim. Patatesi de cinslerini ayırt etmeden kolayca soyabiliyorum. Haliyle evde yediğim öğünler, kahvaltıda çok gezmeyen hantal tavukların zorlanmadan yumurtladığı haşlanmış bilibili yumurta, yanında özenle soyularak doğranmış ve bol yağda kızartılmış patates; akşam öğünü ise dola bunları birbirine, patatesli yumurta…

Bu sabahki kahvaltı soframı hazırladıktan sonra keyifle televizyon karşısına geçip otururdum.
CNN Türk’te Batuhan’ın Mutfağı. Adam kendinden geçmiş, ben kendime gelmeye çalışıyorum. Adam sofistike lezzetler, zeytinyağı tutkunu italyan fakirliği, tereyağı düşkünü Fransız zenginliğinden bahsediyor…

Tereyağına zenginlik atfedince bi gururlanma geldi. Koştum buzdolabına anamın gönderdiği tereyağına bakıp döndüm.

Ama adam bizi ezmeye kararlı.
Önüne ılık tabakta pişirilmiş yarım kesimli, zeytinyağında son yolculuğuna uğurlanmış karides var. Neyse ki yakın dönemde deniz mahsülü yemişliğimi devreye sokup çok etkilenmedim, uzun süre sac silindirde tuzlu suyla salamuraya yatırılmış zeytinimden bir tane ağzıma attım, bir süre dinlendirip yutuverdim.

Sonra önüne bir kızarmış tavuk geldi. O nasıl bir tavukmuş ki ölmüş ama hala fors atıyor. Efendim tavuk Fransız tavuğu imiş, öyle önüne her konan şeyi de yemezmiş. Sürekli de gezermiş ama Fransız mısırı düşkünü imiş. Sürekli mısır yiyen bu değerli tavuğumuz fırına da kendi arzusuyla girmiş dese yiyeceğiz. Tatlılara geçince kapattım, zira tatlıyla çok aram yoktur.

Kısık ateşte, çelik zemininde demlenmiş şebeke suyundan imal çayımdan iki yudum daha içtim. Benim mühürlü bilibili yumurtam gavurun gezen tavuğundan daha çilelidir diye hüzünlendim. Patatesimiz dünyanın tüm patateslerinden daha değerlidir diye de acayip kafa karışıklıkları yaşadım…