bugün

1939 yılında istanbul'da doğmuştur, futbola 1953 yılında Bağlarbaşı Kulübü'nde başladı ve 15 yıl süreyle bu takıma hizmet etti. Yeşil sahalarla birlikteliğini Beşiktaş'ta antrenörlük yaparak sürdüren Tüzün, yurtiçi ve dışında çeşitli kurslara katıldı. Antalyaspor, Sivasspor ve Beşiktaş'ta teknik direktör olarak görev yaptı.
Alt yapıya büyük önem veren Tüzün, 1992-93 sezonunda Avrupa Şampiyonluğu'nu kazanan Genç Milli Takım'ın teknik direktörlüğünü de yaptı.
"o liverpool'da fowler'a asist yapmalı, barcelona'da guardiola topu kaptığında oyunu kurması için o binlerce maçın kaderini tek başına değiştirecek kudretteki sol ayağa vermeliydi, cantona golü attığında ilk sarıldığı kişi kendisine ortayı yapan sergen olmalıydı; ara sıra maldini'den savunmaya yardım etmediği için fırça yemeli ama yine de capello'nun kadroyu yazdığı ilk isim olmalıydı..." sergen yalçınböyle tarif etmiş, onu yetiştiren teknik adam.
beşiktaş'ın efsanevi isimlerinden. beşiktaş altyapısından onca yetenekli futbolcunun çıkmasını sağlamış, altyapı uzmanı antrenör. futbol bilgisi üst düzey olan ancak, son yıllarda ülke futbolunun kendisinden yararlanmadığı adam.*
genç ve yetenekli futbolcular konusunda uzmandı.
hocaların Hocası lakaplı 78 yaşındaki futbol antrenörü.

http://www.dha.com.tr/spo...tuzune-vefa/haber-1547674
sergen yalçın ın mentoru.

mehmet demirkol' un güzel bir yazısı vardı:

"-bana her gün 10 gol senaryosu yazacaksın. orta sahada ilk pası sen vereceksin. son vuruşu da sen yapacaksın. her gün böyle 10 gol anlatacaksın kaleminle. ve o defteri ödev gibi her sabah getireceksin bana.

öğrenci belki futbolu okuldan kaçmanın bir yolu görüyor çoğumuz gibi. belki içinden burada da mı ödev diyor. belki sıkılıyor. ama yapacak bir şey yok...

-tamam diyor. her gün yazıyor. çok geçmeden anlıyor ne kadar zor olduğunu. hergün 10 senaryo.. sağa pası ver, ileri koş ceza sahası önünde verkaç yap. kaç çeşit gol çıkar ki!

zorlanıyor, ama kaytaramıyor bir türlü. hoca her sabah başında. soruyor, okuyor. bu yüzden sürekli buna kafa patlatıyor.
belki de arada düşünüyor, bu ne işe yarayacak diye...

belki arada kaytarıyor. tekrara girmek zorunda kalıyor.

ama aklında hep bu var. sabah olacak ve 10 gol senaryosu bekleyen bir hoca var. geleceğinin ellerinde olduğunu bildiğin adam.

belki arada elektrikler kesildi diyor, belki tekrar yapıyor, ama hep aklında o gol senaryoları var. hep düşünüyor.

ve yıllar geçiyor o çocuk büyüyor, sergen yalçın oluyor.

ve bu hikayeden anlaşılıyor ki, öyle kolay kolay da serpil hamdi tüzün olunmuyor. "