bugün

yemmmmmin ederim ki doğru bu ha.
Pek gösteren yok.

Ama o da özlüyordur.
sessizliği sadece 'konuşmama' şeklinde anlamamak lazım. mesela kitap yazmak da bir sessizliktir bence. binlerce insanla konuşurken aslında sessiz bir iletişim halindesindir. bu şekilde 'dolaylı' bir anlatımla sessiz iletişim mümkün olur. yahudileri düşünün, sessiz iletişimin gücünü her yerde kullanıyorlar. mazlum (!) olduklarını sinemada,edebiyatta, resimde, sanatta...bir şekilde dolaylı yollarla anlatmaya çalışıyorlar. harvard hocası olan bir yahudinin ingilizce felsefe kitabını okudum. Adam felsefeyi autzwich kampından önce felsefe ve autzwich kampından sonra felsefe diye ikiye ayırmış. vayy anasını...isa'nın doğumu gibi.. ahahahah. ama siyonist denen örgüt yaptıkları bu çabaların hepsini boşa çıkarıyor o ayrı.. herşeyi silip süpürüyor.
müslüman dünyada artık sokakta gösteri yapmayı bırakıp dolaylı yollarla kendisinin haklılığını ispat etmeye çalışmalı. sessizce, kibar bir üslupla, kimseyi ürkütmeden...
Demek ki kimse önemsemiyormuş...
Şu dönemde çevremdeki herkesin aslında ne kadar da uzağımda olduğunu anlamışken sonuna kadar hak verdim bu söze..
Müthiş bir, bernard Shaw sözü.

Verilen değeri, duyulan sevgiyi, hissedilen özlemi, içinizde çığlıklar atarken size gösteren asıl kişilerdir. Evet.