bugün

bir görüş, akım, kişi, fikir, öğretiye karşı sevgi besleyen, onlarla aynı duyguları besleyen kişi.
söylemekten keyif alıyorum bu kelamı. herşeyin sempatizanı oldum bu kelime yüzünden.
fransızca'dan dilimize girmiştir...
(fransız bakınız: sympathisant)

de la edit: duygudaşmış türkçesi...
partizan olmadan bir önceki level. ya da militanın bekleme odası.
yandaş, taraftar, sevgi duyan, tutan. türkçe "üyesi olmadığı halde bir partinin, bir topluluğun görüşlerini benimseyen veya bir görüşü, bir öğretiyi, bir akımı tutan (kimse), duygudaş" "yakınlıkduyar, sever."
(bkz: erdoğan ın götünün kılı)
(bkz: geri sempatizan)

(bkz: ileri sempatizan)
kuyruklu andabal.
üyesi olmadığı hâlde bir partinin, bir kuruluşun görüşlerini benimseyen veya bir görüşü, bir öğretiyi, bir akımı tutan kimse, sempatizan anlamına gelen bir kelimedir.