bugün

türksel reklamlarındaki selocanlardan bıkan gencin, artık dayanamayarak selocanları öldürmek istemesidir. ama öldürmesinleeeer türksel selocansız kalmasın, sonra kim söyler:

türkselle bağlan hayata, hayata bağlan türkselle, bağlan türkselle hayata,türkselle bağlan hayata, hayata bağlan türkselle, bağlan türkselle hayata,türkselle bağlan hayata, hayata bağlan türkselle, bağlan türkselle hayata,türkselle bağlan hayata, hayata bağlan türkselle, bağlan türkselle hayata...

bu şarkıyı.
psikopat bünye arzusudur. "ne zararı var sana minik minik veletlerin; oynuyorlar zıplıyorlar öyle neşeli neşeli, tamam biraz fazla bilmiş olabilirler ama zamane çocukları bunlar, yapma canım" deyip, gözünü selocanlara dikmiş kişiyi kararından caydırmak gerekir; en azından insaniyet namına. *
turkcell'in yeni maskotları olan selocanların sıklıkla gözümüzün önüne gelip, "neden hep maşallah diyosun" sorusunu sorup, sokakta insanların yakasına yapıştığını görmek kimilerine sıkıcı gelebilir, aynı şeyi vakt-i zamanında (ve halâ daha) beliren "Vadaaa!" yaratıkları içinde düşünmek çok mümkündür.

ragga oktay'la başlayan, şimdilerde ise çocuklarla devam eden, gelecekte ise atilla taş'ın bile rol alacağını düşündüğüm reklam hadiselerinin can sıkıcı olması ilk olarak gösterilecek sebebler arasındadır.

elbette reklam şart ama sürekli gözümüze sokmanın da bir anlamı yok. yeni bir marka değilsin, yıllardır turkcellsin. biliyoruz. az reklam ver sayın şirket.

(reklam mağdurları seslenişi)
turkcell hat almayarak çözülebilen olaydır. nitekim bu selocanlar turkcell hattı olanların yanına gelmektedir. turkcell yerine başka bir hat kullanan insanların yanlarına gelmediklerinden sorunda çözülmüş olur. * *
(bkz: hepimiz selocan ız) *
(bkz: solucanları öldürme isteği)