bugün

hastane koridorunda aile beklemektedir. uzak planda sedye ve onu iten figüranlar görünür. hasta çok acil olmasına rağmen, hiçbir devlet hastanesinde rastlamadığımız anlayışı gösteren görevliler sedyeyi durdurur ve hasta-aile sohbeti(!) başlar:

hasta: evlatlarım, birbirinizi hiç bırakmayın.
aileden biri: baba siktir et bunları. ölüyosun amına koyim hala nasihat peşindesin. kendini yorma babacığım.
hasta: bu arada yusufun annesi züleyhadır. bu sırla daha fazla yaşayamazdım.

aile şaşırır, adam ölür. sedyeyi iten görevliler sessizce alakasız bi yere bakarlar ve entry biter.
sosyal mesaj vermeden ölemez bunlar, zaten ruh ancak sosyal mesajın sonunu duyduğu anda bedeni terk eder.
kasanın şifresi e______ ve lafını bitiremeden ölür.
hasta: kurşun!
aile üyeleri: kurşun ne baba?
hasta: vurucu söz kurşundu. hiçbir şey anlamıyorsunuz. sizin gibi evlat olmaz olsun. ölüyorum ben!
-recebim o maun sandık var ya o maun sandık.
+he ninem var.
-recebim o maun sandık var ya o maun sandık.
+he ninem var.
-senin götüne girsin.
yahudi salomon sedyede yatmaktadır, yakın aile üyeleri de yanıbaşında... herkes öleceğinden emindir ve son bir nasihat edip akıllara kazımasını beklemektedir... salomon titrek sesiyle sorar:
-Mişon, burada mısın?
-buradayım baba.
-Abraham sen burada mısın?
-Buradayım baba.
-Yasef sen burada mısın oğlum?
_Elbette babacım...baba salomonnun sesi birden gürleşir :
-Ulan şerefsizler, dükkanı kime emanet edip de geldiniz!
-
Borclarimi ödeyinn ögghh diye ölür.