saçını kestirip pişman olan kadınlar kulübü

kökü sende boşver tek pişmanlığın bu olsun gibi klişe bir laf edilebilir.

aynaya bakmak istemez bu kadınlar.
bakarlarsa saçları hatırlarına gelir.
*

bir anlık şuur kaybıyla, bel hizasından ense hizasına gelen saçlarından memnun olmayan
ve her aynaya baktıklarında pişmanlıklarını kat kat artarak yaşayan kadınları bünyesine alan topluluktur.***

(bkz: etek traşı sonrası pişmanlık)

yaklaşık yarım saat önce yaşadığım olaylar bütünüdür.
önce bi gaz kuaföre gidilir, arife günü yer bulunduğu için şanslı hissedilir, koltuğa oturulur ve son..
aynada kendine ağlak bi surat ve puslu gözlerle bakılır.

halbuki kuaförden çıkarken her şey güllük gülistanlıktır. kendinizi fönlü saçlarla hiç olmadığınız kadar iyi hissedersiniz. çünkü ona kuaförün eli değmiş saçlar belki de hiç olmadığı kadar güzel olmuştur. ama tabi bu olay saçların suyla buluşmasıyla kendini "neden yaptım allah'ım, ne istedim gül gibi saçlarımdan!" yakarışlarına çevirir ki işte o an sizde saçını kestirip pişman olan kadınlar kulübüne üyesinizdir.

skpkk şeklinde kısaltılıp sekapekaka mı yoksa sekepekeke şeklinde mi okunacağı tartışmalara yol açacak olan kulüptür.

ellerde çikolata, önlerinde kadın dergisi..
en sevdikleri etkinlik; evden çıkmamak, yatakların üzerinde bağdaş kurup oturmak..
ha o çikolata-dergi ikilisi yoksa bile, pişman olunduğu an gökten iner onlar..
telaşa mahal yok..

son altı aydır düşündüğüm eylemi önümüzdeki hafta gerçekleştirmeye kesin karar verdikten sonra bu başlığı okuyunca "nassı yaaa, acaba mı?" moduna girdiğim ve yine kararsızlığa düştüğüm için benim de dahil olduğum kulüptür.
not: 3 sene önce bel hizasındaki saçlarımı ensemde kestirdiğimde bir hafta kendime gelememiştim. sadece beş altı parmak kısaltmak da olsa amaacım, acaba hata mı yapıyorum sözlük?

3sene önce ben. şimdi mutluyum uzun ve neredeyse belimde ne kestirmesi arkadaş teşebbüs etmiyiciim.

sürekli elleri saçlarında, hergün saçlarını yıkayan tiplerdir.