bugün

hayatımın 4 yılında orda bulunmaktan onur duyduğum; büyük, büyük olduğu kadar köklü bir okuldur.merdivenlerinin taşını aşındırmış binlerce genç şu an ülkenin heryerine dağılmış birer eğitim nefheri olmuştur.köy enstitüsünün bıraktığı mirası kalitesinden ödün vermeden devam ettirir.şimdilerde tek bir binadan mezun olan liselileri gördükçe kendimi çok şanslı hissederim.içinde bulunan fırını,yemekhanesi,içini çok merak ettiğim erkekler yatakhanesi,yatmak hiç nasip olmamış reviri,babamın posta çekiyle gönderdiği parayı almak için gittiğim postahanesi,elma bahçeleri,yazın dut yemek için çıkıp formamı yırttığım ağaçları,gecenin bir vakti başımızı bekleyen öğretmeni rahatsız ettiğimiz öğretmenler lokali,içinde sayısız kere maç izlediğim-oynadığım ve beden eğitimi öğretmenimizin 'benim mabedim'dediği kapalı spor salonu,bugün kendine üniversite diyen bir çok okuldan daha modern kütüphanesi,50 yıl önceki öğrencilerinin oluşturduğu şimdi kocaman bir orman olmuş ağaçlıkları,ormanın içinde çoban çeşmeleri bile düşünülmüş tam bir kampus hayatı ve tabiki her biri eğitimde uzman olmuş kadrosuyla benim hayatımı şekillendirmiş, unutulmaz anılar bırakmıştır.
öğrencilerini sadece üniversiteye değil, öğretmenleriyle geçen zaman sonucunda hayata da hazırlayan ender rastlanan devlet lisesi. bir çok üniversitede olmayan mükemmel ve tarihi bir kampüse sahiptir. çoğu üniversitede baskıcı bir ortam varken burada öğrenciler hep beraber rahat bir ortamda okurlar. 4 sene boyunca gece gündüz beraber yaşarsın arkadaşlarınla, bir bakarsın ki lise hayatında arkadaşlarını ailenden daha fazla görmüşsün, yanındakileri kardeşinden daha iyi tanımışsın. bu yüzdendir ki tutma abi tutma abla gibi kavramlar ortaya çıkmıştır. burdan çıkan hiçbir öğrenci daha sonra ordaki gibi dostluklara kavuşamaz şeklinde haklı da bir iddiası vardır bu okulun.
gece mazluma çorba içmeye kaçmanın, sınav geceleri öğretmenler odasına dalıp soruları aşırmanın, lokalinde hep beraber cl maçları izlemenin, bi kola alıp dereye gitmenin, yazın suçıktı'ya kaçıp yüzmenin, ufacık love streetde dolaşmanın tadını alan bir daha bırakamaz, hep gelecek hayatında bir karşılaştırma unsuru olarak bulunur. üniversiteden önce üniversite hayatı yaşatması da insanın bu mu len üniversite demesine yol açar.
ama özellikle, tekrar biraraya gelen mezunlarının 2 kadehten sonra anlatmaya başladığı anıt maceralarına- muhabbetlerine doyum olmaz * *.
insanların hayatlarına şekil verecek temellerin atıldığı okuldur. hem eşsel hem de işsel olarak.
amaçları asla örtüşmeyen bir grubun eğitim gördüğü yerdir.
en yakın arkadaşınız bilkent, odtü hayali kurarken siz barajı geçsem derdinde olursunuz.
bir grup sabaha kadar içerken diğerini zikirde bulursunuz.
kimisi hergün sevgili değiştirirken kimini word'de sevdiğinin ismini 750 kere yazarken yakalarsınız.
uğruna intihar edilenler vardır okulda ama siz intiharın eşiğinden dönen olursunuz.
bir içimlik dostluklar varken siz kardeş olursunuz.
ve sonra herşey bitip de mezun olunca adam olursunuz sözde.
sonra üniversitede lisenin ismini bile söylemez olursunuz.
sizin için özel olan lisenizin gayet de sıradan olduğunu anlarsınız, çünkü.
siz lisenizi hatırlamazsınız, oradakiler zaten sizi unutmuştur.
böylece kendinizi bişey sanarsınız çünkü artık liseli değilsinizdir.
zamanında türkiye çapında dereceler çıkarmış bir lise ama çıkan dereceler tamamen tesadüftür. sizi temin ederim.
o kadar tesadüftür ki lisenin sitesinde başarılarımız bölümünde adları dahi geçmemektedir.
adı geçenler ise son iki yılın okul birincileridir.
onlar da öss de çuvallamıştır.

edit: harf hatası
şöyle bir dönüp de arkama baktığımda, iyi arkadaşlıklar kurmuş olduğumu, hahalı hihili birçok zaman geçirmiş olduğumu farkettiğim ama nedense bunların hafızamın çooook çooook derinlerinde yer edindiğini anlamama neden olan lisem.

ilk köy enstitüsüdür ülkemdeki. her hocanın bundan bahsettiğini çokça duyarsınız. cemaatçidir ayrıca, bolca şakirt bulunmaktadır. hocaları da öyledir ha onlar da şakirttir.

adam gibi eğitim veren çok az sayıda hoca vardır. isim bile verirdim de neyse, şimdi okuyorlardır sözlüğü falan filan onların da sağı solu belli olmaz. allem ederler, kallem ederler başımı belaya sokarlar. o yüzden bir şey demiyorum.

kız-erkek ilişkileri boktandır. sebebi de öğretmenlerdir. çok kere tanık oldum, arkadaşlarıma söylenen şeylere hocalar çeker ( şakirt olanlar )''bak kızım bu oğlan serserinin teki takılma şunla'' gibi sözde nasihatler verir...

büyük bir arazisi vardır. yani nerden baksan bizim üniversitenin en az 3 katı büyüklüğünde... ormanlık tabi haliyle, dolayısıyla da s.kiş sokuş bolca oluyormuş zamanında, belki de oluyordur hala...

öss'deki başarısı, doğrudur tesadüftür...
öss'deki başarısızlığı da tesadüftür...
okul birincileri pek de öyle ahım şahım yerler kazanamadı misal...
dört yılımı hiç sıkılmadan geçirdiğim, hayat tecrübelerimin büyük bir kısmını kazandığım lisemdir. her şeyiyle farklıdır, hayatı öğretmiştir.
büyüdğüm yerin lisesi.. bir ara lise tercihlerim arasına koymak gelmişti aklıma yoo hayır bu hatayı yapmamayı düşünerek kafamdan attım.. bence iyi bir yerdir ama boş gezenler ve hedefi olmayanlar için..
Ülkenin en iyi öğretmen lisesiydi. Öğretmen liselileri kapatılınca tarihe karıştı. Evet.