bugün

Günlerdir tv ve gazete sayfalarından eksik olmayan sarai Sierra cinayeti ile ilgili polisin katil ya da katilleri iğne deliğine dahi girmiş olsalar bulacağız sözü sonrası, kedi fare oyununa dönen bu bilmece de herkes bir şeyler söylüyor.

olaya fevkalade üzülmeme rağmen, emniyet ve devlet yetkililerimizin riyakarca davranışları sonrası öldürülen türk kadınlarına, töre cinayetlerine, öldürüldükten 5 yıl sonra anca kemikleri bulunan kadınlarımıza, abd vatandaşı olmadığı için yüz çeviren sisteme lanet ettim.

Birkaç haber başlığı ekledikten sonra konuya devam edeceğim.

http://video.mynet.com/ha...larak-oldurulmus/1317600/

Koli bandı ile öldürüldükten sonra yol kenarına adi bir çöp gibi atılan bu kadın için niye ekipler kurulmadı? Nedeni cebinde Türkiye cumhuriyeti nüfus cüzdanı olmasıydı.

http://fotogaleri.hurriye...d=53071&rid=2&p=2

Evine giren kimliği meçhul kişiler tarafından öldürülen bu kadın içinde ekipler kurulmadı. Olay adi bir cinayet olarak raflarda mı hala, orası meçhul.

Son olarak abd ye giden 2 evladımız, öldürüldükten sonra göl kenarına atılmıştı hatırlarsanız. O olayla ilgili Amerikalı yetkililerden ses çıktı mı? Tabi ki hayır.

http://haber.gazetevatan....u-bulundu/472914/30/Haber

Sarai Sierra cinayeti ile ilgili elbette her şey yapılmalı ve katiller bulunmalıdır. Sadece, Aynı özeni türk kadınları içinde bekliyoruz. Bu ülke insanı 3. Sınıf halk değildir. Onu 3. Sınıf gibi gören zihniyetinde Allah belasını versin.

Edit: Bu entry i bile eksileyebilen zihniyeti lanetliyorum. Amerikan köpekleri.
(bkz: #18526056)
(bkz: hasret daşlı)

riya kokan duyarlılıkların sikine bile takmadığı binlerce "evlat" dan sadece biri...

o da bugünlerde ve daha dramatik şekilde öldürüldü...
sarai sierra öldüğü için meşhur olması ona pek bir şey kazandırmayacaktır.

ancak sarai öldüğünden beri televizyonlarda yapılan kadın cinayetleri ile ilgili programlar biraz da onun sayesinde yapılmaktadır.

yani amerikalı bir kadının ülkemizde öldürülmesi belki de şiddete maruz kalması muhtemel kadınların yaşamasına vesile olur.
ayşe öldüğünde bir gün haberlerde ancak sarai sierra öldüğünde her gün aradaki tek fark isimler ve mensup olduğu milliyet. ayşe bacımızın ismi ayşenho olsaydı farklı şeyler olurdu.
Öldürülen afganistan vatandaşlarının üzerine idrarını yapan abd li askerlere verilen 45 dolarlık ceza, Amerika birleşik devletlerinin insan hakları konusunda ki tavrını kanıtlar niteliktedir. Böylesi bir ülkenin; ülkemiz de öldürülen vatandaşının bu denli kıymetli addedilmesinin arkasındaki gerçek, ne yazık ki Abd nin kendini ve vatandaşını üstün tutan dayatmasının eseridir.
Abd ve baskıcı politikasının eseri olarak emniyet yetkililerinin hiç bir adli vakada harcamadığı çaba ve duyarlılık göz yaşartmıştır. Abd vatandaşı olmak hakikaten özgürlükmüş!
amerika ile türkiye nin arasındaki dağlar kadar farkı ortaya çıkartan olaydır.
aman sonra modern çağdaş ilerici entelektüel tarafsız ve insan haklarına saygılı batılı devletler ve küresel medya sistemleri türkiyeyi geri kalmış ve 3.dünya ülkelerinden farksız bir ülke olarak tanıtmasın korkusuyla bukadar deşilmiş bir konudur. ama rahat olun fbı açıklama yaptı bu öldürülen kadının sadece masum amaçlarla fotoğraf çekmeye gelmiş olamayacağı büyük ihtimalle eroin kuryesi olduğu söylendi.
Diplomatik korku ve ilişkiler Türk kadınının değerini bir hayli düşürdü. Bizim ülkemizde ölen Türk kadınlarının cinayet zanlıları 1 haftadan önce asla bulunmuyor.
nedim hazarin tam da bu noktayi belirten yazisi:

"Amerikalı Sarai Sierra üzerine çok şey yazıldı. Gerçeğin ne olduğunu belki de hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.

Zaten bu yazının konusu da, bahtsız kadının kimliği, ne yapmak istediği ya da meselenin iç yüzünü ortaya çıkarma isteği değil. Bu memlekette Hrant Dink cinayetine bile 'Sıradan bir cinayet, bir gencin tek başına yaptığı şey' diyen usta istihbaratçılar ile en adi suça bile akıllara ziyan teoriler geliştirenlerle yan yana gül gibi yaşayıp gidiyoruz zaten.

ister çağdaş Mata Hari olsun, ister uyuşturucu şebekelerinin iz bırakmayan kuryesi, ister kimyasal silah üreticilerinin sıradan görünümlü dehası ya da sıradan bir turist; fark etmiyor. Gerçek olan şu; bir kadın surların dibinde ölü olarak bulundu. Ve bence sonraki tartışmaların muhtevası ne olursa olsun esas mesele ıskalandı.

Ki bu yüzden, kendisinin söylediği, 'Türkiye’nin fotoğrafını çekmek için gidiyorum.' cümlesini ibretlik kılıyor. Sierra, aslında ülkemizin fotoğrafını çekmiş bulunuyor sevgili okur. ister farkında olalım, ister olmayalım, netliği çok iyi ayarlanmış bir ülke fotoğrafı koydu önümüze Sarai.

Belki en sansasyonel ve medyatik olanıydı Sarai'nin cansız bedeniyle çektiği fotoğraf. Gözümüzün önünde duran... Onunkinden daha çarpıcı ama maalesef artık sıradan gibi duran başka bir fotoğraf daha var mesela. Hemen hemen aynı günlerde bir başka kadın, 19 yaşındaki Aynur Zeliha Çakılkaya da çekti mesela fotoğrafımızı. Kadın cinayetlerine karşı nasıl dengesiz baktığımızı, vicdanlarımızın kör noktasını bir kez daha gösterdi bize.

Aynur, 19 yaşındaydı ve bir tekstil atölyesinde çalışıyordu. Bir sabah evinden çıktı ve tekrar haber alınamadı. Bir süre sonra onu bir ormanlık alanda buldular. Başı taşla ezilmiş ve defalarca bıçaklanmıştı. Haber merkezlerinde tek paragraflık bir haber olabildi ancak: 'Adıyaman'da ormanlık alanda kafasına taş, kalbine aldığı bıçak darbesiyle öldürülen 19 yaşlarındaki genç kızın kimliği belli oldu.'

Sarai'nin cenazesi, tartışma şehvetimizin fotoğrafını önümüze koyarken, Aynur'un cansız bedeni ikiyüzlü üzüntülerimize ve merhametimizin eşitsizliğine dair berrak bir fotoğraf çekiverdi.

Sarai Sierra'nın sosyal paylaşım sitelerindeki son fotoğrafları ve mesajlarını üzüntüyle okuduk. Bununla yetinmedik, ölen kadınla ilgili bilgi sahibi olarak/olmayarak bir dolu şeyi havada uçurduk. Açın bakın kadının Instagram fotoğraflarına ve altındaki tartışmalara. Dünyanın her yönünden başsağlığı ve üzüntü mesajları yer alırken, Türkler nasıl kapışıyor ibretle görün!

Kimsesizler medyası diye bir şeyimiz olmadığı için, Aynur'un bedeni ise rezil bir suskunluk ve görmezden gelmemiz ile ilgili paylaşımları buraya alamıyorum. Mahcup bir karanlık var bu fotoğrafta. Öyle bir karanlık fotoğrafımız ki, bu utanç albümünde bir öncekinin üzerine yerleştiriyoruz sessizce. Çoktan unuttuk tabii Batman'daki H.D.’nin çektiği fotoğrafı. Hani dere kenarında bulunmuştu 4 aylık hamile 14 yaşındaki kızın cansız bedeni.

Belki de bu yüzden Sarai'nin ajan çıkmasını, kurye olmasını, en azından 'hafifmeşrep' olmasını diliyor bazılarımız. Böylelikle daha hafifleyecek ruhumuz ve önümüze konan bu fotoğraf daha az rahatsız edecek bizi çünkü.

Şunun çok iyi bilinmesi lazım ki, Aynur'u görmezden gelenlerin de, Sarai'yle ilgili zihinlerinde şekillendirdikleri resmi ortaya dökerek vicdanını rahatlatmak isteyenlerin de, 'Ne olmuş yani, her ülkede bunlar oluyor' diyenlerin de fotoğrafını hâlâ çekiyor bu kadınlar.

Afili makineler, sentetik deklanşörlerle değil hem de; ölü bedenleriyle... "