sahilde kitap okuyanın sizin gibi değilim tribi

benimdir. farkındalılık değildir, bir yanında deniz bir yanında güneş ne yapacaksın başka güneşleneceksin. eee güneşlenirken onun bunun kötüne bakmak yerine açıp 3 5 sayfa okuyunca ben başkayımmı demek oluyormuş saçma bulduğum hede.

an itibariyle tiksindiğim triptir. madem sizin hoşunuza gitmedi ben de bundan sonra sahildeki tavarişlerin götünü dikizlerim. sanmayın ki sümüklü türk kızlarına salça olucam. *

Ne var şimdi bunda, onu bunu izlemenin yerine hem güneşlenip hem de bilgi sahibi olunabilinir.

sadece kitap okuyorsa saygı duyulmalıdır.
kendisini bir bok sanıyorsa boka bulanmalıdır.

ülkemde normal koşullarda kitap okuyanın sayısı çok azken sahilde birçok insanın elinde görmek gözlerimi yaşartıyor doğrusu..hava sıcak karşında deniz (duruma göre havuz) var tüm bunlara rağmen sen gözüne gelen güneşten kaçınıp parlayan yazıları seçip kendine işkencelere rağmen kültür katmaya çalışıyorusun(!) veya öyle düşünsünler istiyorsun..

ya arkadaş kitap okuyacaksın niye geldin yüzmeye geldiysen niye kitap okuyorsun derler adama..

(bkz: burası yeri değil necati)

(bkz: kendi halinde kitap okuyana anlam biçmek)

gerçekte kitap okumayan kişinin girdiği triptir.

elinde kalem de varsa, ufak ufak notlarda alıyorsa, dikkat edin sivil polistir o.
(bkz:
155 polis imdat
156 imdat polis)

sahilde kitap okuyanı kıskanan insan söylemidir. kitap okumayıp boş gözlerle etrafa bakınıyor olsa abaza diyecektin bu sefer. yani her şekil göte giren genellemedir.

kitabı göstermek üzere elinde tutmayıp gerçekten okuyorsa, başımızın üstünde yeri olan tribtir.

yalnız kişi oldugunun resmiyetidir. kitap okurken düşünceleri başka yerdedir.

kitaptan çok etrafıyla ilgilenen ve içinden "lan bakın, sizin gibi değilim, entellektüelim ben" naraları atan kandırıkcı insan tribidir.

kitap okumakla kendini bir bok sanma arasında ilişki kuranları anlamakta zorluk çekmişimdir hep. kimse kimsenin tribini çekmek zorunda değil, ki kanımca kimse kimseye de trip atıyor değildir.

ülkemizde kitap okuyan sayısı az olunca, kitap okuyanların evliya gibi görülmesinden kaynaklanan aşağılık kompleksinin yarattığı yanılsamadır.

(bkz: sahilde kuran okuyan hocanın tripleri)

(bkz: bu benim dostlar)

Ama sorun bir niye yaptım?
Çünkü okumak benim için bir aşktı. Ben sevgilimden ayrılmak istemiyordum. Denize onunla gidiyordum. Kum değiyordu üzerine. Güneş çarpıyordu. Sevgilimden kelimeler okuyordum. Ben etrafa bakmıyordum. Gidiyordum, dalıyordum ve geri kitabımı okuyordum. Ölüm pornosunu izliyorum. yüzüklerin efendisinde mordorlar karşılaşıyordum. sevgili bana bunları fısıldıyordu. ben hiçbir tripte değildi. asıl sorun ne biliyor musunuz? herşeyi yaftalama yetinizi bırakmanız. insanlar kitap okur, sevişir, istediklerini yaparlar. siz böyle şeyler gördükçe selam sen trip içerisindesin ibne sana laflar hazırladım.

lütfen rahat olalım.
size bir sır vereyim. kimse kimsenin sikinde değil. bu kadar takmayın.

sahilde kitap okuyana kafayı takmışların kafasında kurduğu triptir. adam tatile çıkmış, biraz olsun kafasını dinlemek, dağıtabilmek amacıyla kitap okuyor. denize girmek, sahilde bikiniyle güneşlenen kızlara kas gösterip önlerinden geçerken espri yapmak gibi normal bir tercihtir. büyütülmemelidir.

3 ay boyunca plaj çantasında kitap kum toz çakıl taşı tutabilir. muhattap olunan kitap bronzlaştırıcı yağlara koruma faktörlerine doyar, güneş gözlükleri ile sahaf sarısı görünen sayfalar çıplak gözle eylül ayında bakıldığında anlamsızlaşır. genelde aşk okunurken daha realistleri için olasılıksız havlu üstünde yerini alır. seçeneğin kısır olduğu bir ortam da elif şafak hanımefendimiz erkekler için grisini de çıkartmıştır. bay insanlarımız hem erkeksiyim hem aşk okuyorum tribine girer iken bayan insanlarımız bikinimle pembe uyumlu pembiş benim rengim tribine girebilirler. ayrıca dişinin gözllük altından adamın kitap kenarından kesileni makbuldur felsefesi ile de uyumlu bir eylemdir. okuyunuz efendim okuyunuz.

bu zamazingoların dışında;

kitap okumak boş zamanları dolduracak bir eğlence aracı değildir.

sahilde kitap okuyorsa evet sizden değildir. birşeyler öğrenmek, dünya hakkında fikir sahibi olmak gibi dertleri vardır. hayatı, karı kız, deniz olarak görmüyordur. ne mutlu sizin gibi olmayanlar olduğu için.

amaçsızdır.ne ayak yapıyosun yani sen de benim gibi geleni geçeni kesiyorsun ne ben cool'um ayağına yatıyorsun tiki.