bugün

çocukluğumdan beri hayran olduğum karizma türüdür. böyle sağ eliyle ayağını işaret edip, "hocam ben devam edemicem" deyip sakat ayağını gösterir, ardından da sabstitiyut yapalım gibisinden elini pedal çevirir gibi dönderir falanya hani, bayılıyorum lan. hay skiyim ya, bayıldığım şeye bak mınakoyim. bir tek allahın günü de sakatlanarak, ne bileyim yan iç çarpraz abidik gubidik bağlarım yırtılarak sahadan sekerek ayrılmadım ki.. dışarıdan çok karizma görünüyo ibneler. gerçekte de öyle mi acaba?

+ağbi çok karizma terk ettin sahayı be !
-gitki suratını sikerim dümbük !!!

yani kesin böyle derler sorsam değilmi?

belki de içinden şöyle düşünüyodur o "hocam devam edemiyorum" hareketini yaparken;

- oy oy oy, süper oldu bu hareketim gerçekten. dur sağ elimle de sol ayağımı gösterip ellerimi havaya kaldırayım.. haah. şimdi de sekerek saha kenarına gideyim. vay anasına, bu hamlemle de milyonların gönlüne kaçak kat çıkarım kesin. evet evet, şuan milyonların sevgilisi olmuşumdur. bu karizmayla ezel den teklif bile alırım hacı bence.. neyse dur önce dışarı çıkayım....

(bkz: o hikayedeki mal benim)
ofsayt bekleyen rüştü reçber bakışları kadar karizmatik değildir.
(bkz: yaran yanlış okumalar)
bu durum karizmayı ne kadar yükseltirse maç içinde sümkürmek de o kadar düşürür. bu işin duayeni için (bkz: servet çetin)
sahadan çıkarken yere bakarak sahayı terkeder.eğer takımı yeniliyorsa abi daha ne yapayım havasındadır.
eğer taraftar tarafından sevilen biriyse veya başarılı bir performans sergilemişse, alkışlarla sahayı terkedendir. bu da daha karizmatik olmasına neden olur.
zaman geçirmek için seken futbolcunun karizmasıdır. genelde avrupa maçlarında yaşanır.
ben takımım için her şeyi yaptım hatta ayağımı feda ettim havalarında sahadan çıkan futbolcu karizması.
achille tendonu hasar görmüştür yoksa o bir savaşçıdır tüm ordulara, tüm takımlara karşı.*
aslında iyiyim, iyi futbolcuyum iyi de oynuyordum ama sakatlığımdan ötürü mecburen çıkıyorum mesajı veren futbolcudur.
beni bırakın siz devam edin futbolcusudur. devam etmeyi çok arzuluyor fakat, sakatlığının getireceği bir zahafiyetle takımı eksik oynatma ihtimalinin farkında olduğundan, benim kariyerim, istatistiğim, çizelgem, vesairem önemli değil; önemli olan takımın kazanması diyen futbolcudur.

maçın ardından röportaj sırası ona geldiğinde;

-takım maçı kazandıysa: ya söylenecek hiçbir söz yok. takım arkadaşlarım bileğinin * hakkıyla, alnının teriyle, yüreğiyle kazandılar. ben onları yalnız bıraktım belki ama, biz bir ekibiz ve ekip ruhumuzu da görüyorsunuz. *
-maç berabere bittiyse: oyunda kalabilseydim... *
-takım maçı kaybettiyse: iyi oynadık. maçın henüz başlarında talihsiz bir sakatlık geçirdim. takım demoralize oldu. yapacak bir şey yok önümüzdeki maçlara bakacağız. ben zaten bu maça alt oynamıştım. benim kupon tuttu ama yani yine de takım kazansın isterdim. sağlık olsun.

şeklinde konuşmalar yapılabilir.
okulda kutu kolayla maç yaparken sırf ona benzemek onun karizmasına sahip olmak için sakatlık numarası yaptığım kişidir. sınıfıma arkadaşlarımın omuzlarına tutunarak girmek bana inanılmaz güven verirdi. neyin var soyleyin bizde gulelim dediklerindeki duygularım ise anlatılmaz yaşanırdı.

(bkz: çocukluk)
Gökhan zanın omzu çıktığı için dahil olamadığı grup.