bugün

(ö. 1239) Anadolu Selçuklu Devleti'nin veziri ve baş mimar. I. Alaeddin Keykubad ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev'e hizmet etmiş olan Sadeddin Köpek devlet yönetiminde çok büyük bir söz sahibi olmuştu.

Sadeddin Köpek I. Alaeddin Keykubad'ın ölümünden (1237) sonra oğulları arasında çıkan taht kavgalarında II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in tarafını tuttu. Keyhüsrev'in iki kardeşi ve annelerini boğdurttu. Ayrıca Keyhüsrev'in kardeşinin tarafını tuttuğu gerekçesiyle Anadolu'ya yerleşmiş olan Harzemşahlar'ın bazı liderlerini yakalatarak hapsettirdi. Moğol istilası öncesinde Anadolu'daki bu askeri liderlerin ortadan kaldırılması Selçukluları Moğollara karşı daha da zayıflattı. Saadeddin Köpek'in gücünün aşırı derecede artmasından endişelenen II. Gıyaseddin Keyhüsrev onu 1239 yılında öldürttü.

Sadeddin Köpek'in 1235-1236 yılları arasında Konya ve Aksaray şehirleri arasında yaptırmış olduğu Zazadin Han hala büyük ölçüde ayakta durmaktadır.

(kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/Sadeddin_K%C3%B6pek )
uluğ sultan aleaddin keykubat'ın av etinden zehirlenmek suretiyle suikaste kurban gittiğinde sultanın av emiri olduğunu düşündüğümüzde uluğ sultan'ın katilleri arasında sayabileceğimiz, kendini birinci gıyaseddin keyhüsrev'in gayrimeşru oğlu yani keykubat'ın üvey kardeşi olduğu söylentisini yayıp selçuklu tahtında hak iddia edecek kadar uçmuş, hatta diğer katil kankaları ile birlikte tahta çıkarttığı ikinci gıyaseddin keyhüsrev'in huzuruna zırt pırt izinsiz ve silahlı olarak (hatta belinde bir ip bulunurmuş, sultanı boğmak için) girip çıkmaya başlamış en sonunda bir ziyafette öte dünyaya postalanmış parazit devlet adamı.

asıl ismi köpek'tir, lakabı sadettin'dir. köpek türkçe bir isimdir ve o günkü kullanımı ile bugünkü anlamı farklıdır. hatta o dönemde bugünkü köpeğe kelp veya en eski kullanımı olan it denilmekte idi. köpek büyük ihtimal kabarmak, köpürmek fiilinden gelmektedir ve bugünkü hayvan için kullanılması 13. yüzyıldan sonradır. sadeddin, köpek isminden yola çıkarsak büyük ihtimal türk kökenli bir emirdir.

öldürüldükten sonra demir bir kafes içinde kale kapısına asılmış. fakat bir gün nasıl olduysa kafesi çeken halatlar kopmuş ve aşağıda birinin üstüne düşmüş, üzerine demir yığını düşen kişi orada ölmüş. adam öldükten sonra da birilerini öldürmeye devam etmiş yani. öte yandan rüşvet, adam kayırma, adaletsizlik gibi konulara hiç gelemeyen bir karakteri varmış ve sarayda ne kadar nefret ediliyorsa halk arasında o kadar sevilirmiş. anlatılır ki bir gün bir selçuklu askerinin devesi birinin tarlasını follofoş etmiş, adam şikayet etmiş ama devenin sahibi korkudan deve benim diye ortaya çıkmayınca, sadeddin deveyi astırmış.
her ne kadar adı "sadeddin", lakabı "köpek" olarak bilinse de, aslında adı "köpek", lakabı "sadeddin" olan selçuklu veziri.