bugün

Türkiye'de söylene söylene, kafalara vurula vurula, tekrar edile edile artık herkesin böyle olduguna inandığı, inanmasa da aksini söylemenin sağlam göt istediği durumdur.

Ezan okunuR, sen susarsın, müziği kapatırsın, ayağını indirirsin, toparlanırsın.

Adam gelir en alakasız yere bi tane örtü benzeri paçavra atar üstünde başlar namaz kılmaya başlar. Senin onun önünden geçmeme sorumluluğun, yüksek sesle konuşmama sorumluluğun başlar anında.

Ama bir caminin yanında günde 5 kez hayvan gibi açılmış hoparlörden gelen sesten senin rahatsız olma hakkın yoktur. Yakındaki evlerde zorla uyutulmuş bebek mi var, hasta insan mı var kimsenin umrunda olmaz. Onlar saygıyı haketmez.

Her yere cami yapılmasını savunan adam gelir tiyatro sahnesinin ortasında namaz kılar, ona diyemezsin, 100 metre ılerde cami var orda kilsana diye.

Senin onun namazına saygı gösterme zorunluluğun vardır onun senin yaptığın işe saygı duyma zorunluluğu yoktur.

Bu böyledir.
(bkz: hoşgörü dini olarak islam)
bir ateistin ağlayıp, zırlamasıdır. saçmalamasıdır. başka da bir halt değildir. insanların din ve vicdan hürriyetleri vardır ve dini vecibelerini yerine getirmeleri için ezan şarttır.
(bkz: ağlama melis)