bugün

çok düşündüm, çok taşındım. yine de salak bi başlık oldu... neyse geçelim.

bugün farkettim de; insanlara verilen en büyük nimetmiş meğer sesli harf. ne kadar güzelmiş, ne kadar übermiş. onsuz bir dünya düşünemedim. yattım kalktım dua ettim. sevdim, sevdalandım. iyiki varsın sesli harf...

bogon forkottom do; onsonloro vorolon on boyok nomotmoş moğor soslo horf. no kodor gozolmoş. no kodor obormoş. onsoz bor donyo doşonomodom. yottom kolktom doo ottom. sovdom. sovdolondom. oyoko vorson soslo horf...

yaa.

ayrıca (bkz: children of bodom)*
o da "o" olacakmış.
ivit çik diğri bi tispit. tibrik idirim.
südücü ü hürfü düğül tübü, hürhüngü bür süslü hürf ülübülürdü. ümü nü küdür güzül kü, bütün süslü hürflürü sühübüz.

üdüt: üksülümüyün ügülür, bün bü üntrüyü ü hürfünü üdüdüm.
holosko.

(bkz: ulan hiç bişi değişmedi)
sessizce ama etkili bir şekilde sokulurdu diğer harflerin içine.
söz konusu açıklamadaki "o" nun baş rolü oynaması durumunda, dudak kasları bu şekilde gelişip, gülüşteki sesi dahi "hoho" ya çevirebilecek kapasiteye sahiptir.
ismim olmazdı. ben ben olmazdım yani.