bugün

özellikle hafta sonları eskişehirde kanatlı tarafında sabah geçen kızlardır. başka şehirlerdekini diğer yazarlar bilir. ağlamaktan makyajları akmış, saçları dağınık, baş ağrıları yüzlerine yansıyan kızlardır. bir gece önce barlarda hayatının aşkını bulduklarını sanıp, pervasızca sevişmişlerdir. sabahın köründe de "bunun adı ne" sorularına " takılıyoruz işte" , "ben kimseye aşık olamıyorum" , "önemli işlerim var, sana vakit ayıramam", ve en berbatı "fuck budy iz işte" gibi cevaplar duyup yurtlarına, evlerine dönmeye çalışan ciddi şekilde yaralanmış kızlardır. çoğu kezbanlaşır, sorunun yalancı erkekler olduğunu düşünür ve bir daha erkeklere aman vermeyeceğini her zaman akılda tutacağına söz verir.
salak! barda bulduğun adamdan ne beklersin, ilk geceden verirsen bir de. sorun genellikle bu bayanlardadır. normal bir şekilde kendileriyle tanışmak görüşmek isteyen erkeklere bakmayıp, barda tanıştığı yarı sarhoş adamdan çok şey beklerler.

önemli not: normal bir ilişki yaşayıp ayrılmadan önce son bir sevişeyim diyen şerefsiz, haysiyetsiz erkeklerin evinden dönen kızlar ve diğer başka sebeplerden ayrılan kızlar bu yazıya dahil değildir.
aldatılan başı kıçı açık bayandır.

kim bilir evine nereden geliyordur? bu bayan neden ağlıyor?
(bkz: dünyanın her yerinde duyulan garip sesler)
sokakta ağlayan bir insan gördüğümüzde hemen saate bakıp yorum yapmamız münasıp gelir. şu kızın da aklı varsa öğlen 16.00 sularında ağlamalıdır.
başka saat mi yok lan? dedirtir.
(bkz: depresyon)