bugün
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar14
- tilki ailesi8
- icardi190520
- insana kendini kötü hissettiren şeyler9
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı26
- çabuk vazgeçen insan10
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız12
- suriyeliler suriye'ye dönsün14
- özgür özel10
- sözlük erkeğinden damat olmaz27
- fatih terim'in yuhalanması16
- düşün ki o bunu okuyor13
- ayça tilki10
- memesi küçük olmak14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge37
- adolf hitler9
- anın görüntüsü9
- ben bu davanın savcısıyım8
- ideal duş alma sıklığı8
- sözlük kızından gelin olmaz23
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- vatandaşlık farkı alan otel24
- nazar değdi sözlük12
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası11
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim14
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır20
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- sabah aç karnına içilen bira12
- alınan en güzel iltifat14
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
fi tarihnde başıma gelen olaydır.
efenim o zaman tıfıl delikanlıyız tabi. bi de cilalı bir hatuna aşığız ki sorma gitsin. o biçim ısrarımıza rağmen de bu iş olmuyor. vizeler bitmiş, ders vaziyetleri on numara, bünye rahatlamış amma gönlümüzün bir tuğlası eksik. bizim bi sivaslı kanki vardı, on numara delikanlı. onun gönül mevzuları da bilcümle virane ki bana fatiha okuyor. nese efenim, biz bununla sözleştikten sonra, akşam iki büyüğü kapıp her daim kafa parlatmaya gittiğimiz kayıkçı barınaklarının bulunduğu limana gittik. önceden de aşina olduğumuz o dalgakıran kayasının üstüne oturup turşu ve pilakiyi açtıktan sonra demlenmeye başladık. bi yarım saat sonra büyüğün bir tanesini denize atıp ikincisine sarıldık. ama rakı öyle bi gdiyor ki, sanki damağımızda sabun sürülmüş mübarek, böyle yağ gibi... en son yakamozu seyrederken bizim kulağı çınlayasıca bana, seninki ikinci öğretimlerden serkan götvereniyle çıkıyormuş demez mi,serkan ibnesinin de öyle hikayeleri var ki, eline bırak kızı, dişi sinek teslim edilmez. vay allahım dünya başıma yıkıldı. sonra da "nese kısmet" diyerek, biraz da iç geçirerek, "bu iş zaten olmazdı hacı, şu am cennetinde de ızdırap çekiyoz amk. siktiret, vur kadehin dibine" diyerek tatlı bir kederle ikinci büyük şişenin de dibini görmek için hararetle çalışmaya başladık. en son turşunun bittiğini hatırlıyorum. o andan sonra öyle olaylar gelişmiş ki, tam sarhoş hikayesi... özetle, sabah kalktığımda kendimi, zar zor anımsadığım bir kaldırımın üstünde buldum. sağ yanım neredeyse felç olmuş, sol yanımı da anlatmaya gerek yok zaten. o günden beri sadece ama sadece neşelenmek için içtim, bir kadın için hüzünlenmeyi de o günden sonra kitabımdan çıkardım.
kanka mı, kayalar üzerinde tepişirken denize düşmüş. o denizde uğraşırken ben, kafa bir milyon basıp gitmişim. zar zor kendini kayalıklara attıktan sonra, duş etkisinden dolayı da biraz ayılıp evin yolunu tutmuş. akşama kadar eve almadıydı beni göt.
efenim o zaman tıfıl delikanlıyız tabi. bi de cilalı bir hatuna aşığız ki sorma gitsin. o biçim ısrarımıza rağmen de bu iş olmuyor. vizeler bitmiş, ders vaziyetleri on numara, bünye rahatlamış amma gönlümüzün bir tuğlası eksik. bizim bi sivaslı kanki vardı, on numara delikanlı. onun gönül mevzuları da bilcümle virane ki bana fatiha okuyor. nese efenim, biz bununla sözleştikten sonra, akşam iki büyüğü kapıp her daim kafa parlatmaya gittiğimiz kayıkçı barınaklarının bulunduğu limana gittik. önceden de aşina olduğumuz o dalgakıran kayasının üstüne oturup turşu ve pilakiyi açtıktan sonra demlenmeye başladık. bi yarım saat sonra büyüğün bir tanesini denize atıp ikincisine sarıldık. ama rakı öyle bi gdiyor ki, sanki damağımızda sabun sürülmüş mübarek, böyle yağ gibi... en son yakamozu seyrederken bizim kulağı çınlayasıca bana, seninki ikinci öğretimlerden serkan götvereniyle çıkıyormuş demez mi,serkan ibnesinin de öyle hikayeleri var ki, eline bırak kızı, dişi sinek teslim edilmez. vay allahım dünya başıma yıkıldı. sonra da "nese kısmet" diyerek, biraz da iç geçirerek, "bu iş zaten olmazdı hacı, şu am cennetinde de ızdırap çekiyoz amk. siktiret, vur kadehin dibine" diyerek tatlı bir kederle ikinci büyük şişenin de dibini görmek için hararetle çalışmaya başladık. en son turşunun bittiğini hatırlıyorum. o andan sonra öyle olaylar gelişmiş ki, tam sarhoş hikayesi... özetle, sabah kalktığımda kendimi, zar zor anımsadığım bir kaldırımın üstünde buldum. sağ yanım neredeyse felç olmuş, sol yanımı da anlatmaya gerek yok zaten. o günden beri sadece ama sadece neşelenmek için içtim, bir kadın için hüzünlenmeyi de o günden sonra kitabımdan çıkardım.
kanka mı, kayalar üzerinde tepişirken denize düşmüş. o denizde uğraşırken ben, kafa bir milyon basıp gitmişim. zar zor kendini kayalıklara attıktan sonra, duş etkisinden dolayı da biraz ayılıp evin yolunu tutmuş. akşama kadar eve almadıydı beni göt.
güncel Önemli Başlıklar