bugün

Kendimi günahlara boğulmuş, günahkar , pislik ve pagan gibi hissediyorum.
Yine içimdekileri dökemedim ve kpssye gireceğim bu kafayla. :(
Bugun sirketin whatsapp grubunda isle ilgili konusurken kiz arkadasima yazmam gereken sen makyajsiz da güzelsin yazisini paylastim. Mudurumuz insallah uzerine alinmamistir.
Yaşamaya üşeniyorum bazen yahu.
espri yapamiyorum. soguk bi insanim. cidden beceremiyorum. olmuyor.
dışarıdan gören çok ciddi adam der. oysa tanıyanlar bilir konuşkanımdır.
dışarından bakınca son derece sorunsuz ve pek çok kişiden iyi bir hayatım var. içeriden bakınca çürük kokusu. nasıl bu hale geldim, tam olarak ne zaman başladı bu durum onu da tam kestiremiyorum. hayata dair bir beklentim kalmadı gibi. yani ölmek istiyorum gibi değil de, her şey son derece boş anlamsız ve sıkıcı gibi. her şey birbirinin aynısı gibi. 31 yaşındayım, yaklaşık yüzbinyıldır devlet memurluğu yapıyorum. toplumda saygı gören bir işim, insanların imrendiği bir hayatım, ortalamanın üstünde bir maaşım var. oturduğum ev güzel bir sitenin içinde, yemyeşil. sabahları kuş sesleri odama doluyor. yine de mutlu değilim. bu nasıl bir şımarıklık diyorum kendime, lan bu nasıl bir şımarıklık? bir dolu hasta insan var dışarıda, dünyada savaş var, el kadar çocuklar boşu boşuna ölüyor, insanlar sakat kalıyor, açlık her yerde. sen neyin kafasını yaşıyorsun amk? diyorum. ciddili diyorum, laf olsun diye değil. kendi ağzıma düzenli aralıklarla sıçsam da sonuç değişmiyor. doktora gidiyorum, ilaç kullanıyorum, dua ediyorum, arada namaz bile kılıyorum. çok daraldıysam açıyorum zeki müren, açıyorum müslüm gürses ya da koop island blues rakımı alıp kendi kendime keyif yapıyorum. yani bu durum geçsin diye her şeyi yapmama rağmen hiçbir bok değişmiyor. uzun zamandır bundan kurtulmak için çabalıyorum aslında. ciddi efor sarfediyorum. bazı günler geçecek gibi oluyor, sonra ertesi gün yine aynı.

sanırım önümüzdeki ay istifa edeceğim. sonrasında ne yapacağım konusunda hiç bir fikrim yok. çünkü şuanda çalıştığım işten başka bir şey yapmayı bilmiyorum. bana iyi gelecek mi bu onu da bilemiyorum. tek istediğim istifa etmek ve deniz kenarı bir yere taşınmak. evin camından, balkonundan deniz görünsün. öyle uzaktan değil ama ha, yakından. inince yanında yürüyecek gibi. çok kalabalık, tatil yeri olmasın ama. çok sıcak ya da denize girilmeyecek kadar da soğuk değil. yeşil olsun bir de, yeşil olsun. hiçbir şey yapmadan yaklaşık 1 yıl geçirmek istiyorum orada. hatta ciddi anlamda saçlarımı kazıtmayı düşünüyorum. saçlarım omuzlarımın altında bu arada. uzatmaya kalksam tekrar 4-5 yılımı alır herhalde. insanlar bu kafaya emekli olmaya yakın ya da ergenken gelir sanırım. bende biraz erken başladı. ya da biraz geç. bilemedim.

yazdım yazdım kendim darlandım.
Hala yatakta uzanıyorum kalkıp kahvaltı yapıp spora gitmem lazım ama zor geliyor.
hayat bana güzel laptobum dizimin önünde yatıyorum yurtta oh mis.
Bugün kpss sınavı için gittiğim sınıfta oturup sınav vaktini bekliyorum. Sınav görevlileri bu arada kimlik kontrolü yapıyorlar. Neyse sonra şu kitapçık üzerindeki karekod ları çıkarıp listeye yapıştırmaya başladılar. Bende olanlara kolaylık olsun diye kendi kare kodumun ucunu kaldırdım ve beklemeye başladım. Bana gelen görevli 35 yıllık öğretmen olan bir amcaydı. Dedim size zahmet olmasın diye kendikimi kaldırdım dedim. Adamda kulağıma eğilerek bu biraz seksi olmadı mı dedi. Ben gülmekten kırıldım tabi kahkahalar duvarları inletiyor hocada gülüyor. Tabi gergin olan sınıfta la bunlar ne ayak deyip bakıyorlar. Sonra geldi dedi ki bunu 50 yıl unutmazsın.
sen orda yoksun
çağırdığımda,
susuzluğumda, açlığımda
sen orda yoksun
koşsam sarılsam,
tutunsam yoksun
ruhumun kara boşluğunda,
sen orda yoksun...
Kpss çıkışı otostop çektim. Pişman değilim.
Belli bir duruşa, doğru biçimde varmak için adım adım ilerlemelisin. Kendinden önemli kimse olmadığını bilmelisin. Bunu hayattan değil, yogadan öğrendim.
Ha birde bugün keşfettim herkesden bir şeyler öğrenirsin bazılarından ise kendisini. Genelde üzücü olur bu.
Dediklerim karmaşık gelebilir. Türkçe altyazı ister misin.
Bugün ki rüyamda askeri bir birimdeydim.beni yabancı bir ülkeye gönderdiler.orada bir birliğe gittim.buraya kadar her şey iyi.

Orada bir salgın hastalık başladı.Salgın hastalıkta ishal.böyle binlerce kişi ishalden ölüyor bana da bulaştı.bunun tedavisi de yok ha.Dedim ulan ben böyle ezik bir şekilde ölemem.bir çare aramaya başladım.nasıl oldu bilmiyorum bir köy evinin önüne vardım.ancak eve nasıl girilecek hiç bir fikrim yok.böyle mal mal bakınırken penceremsi bir şey gördüm.oradan girmeye çalıştım.zorladım ve girdim.hol gibi bir yer çıktı karşıma.dedim ben burayı bi geçeyim.tam o anda benim hastalık uyarılar verdi.tabi tuvalette yok.sıçtım ora bir yere.
Tam işimi bitirdim kıçımı taşla sildim canavar sesi gibi bir kadın sesi duydum.ses söyle dedi:"lan mına godumun köpee nettin lan sen evime.niye sıçtın lan yatak odama." tabi ben yusuf "siz kimsiniz?" diye sordum.bunu sormamla birlikte zapışt efekti ile birlik yaşlı zayıf bir teyze ümüğümü sıktı.bana dedi ki"sen kimsin ki bana kim olduğumu soruyorsun!" diyerek duvara fırlattı.canım çok yandı sözlük ben ayı gibi adamım beni nasıl kaldırıp fırlattığını bile düşünemedim tek düşündüğüm ulan ölümüm gene ishal yüzünden olcak diye ağlamaya başladım.bu beni ağladığımı görünce üstüme tükürüp hem boklu hem ılık dedi.ben de hemen ne ılığı be ölüm nedenim ezikçe olacağı için ağlıyorum dedim.bu bana acıdı tamam seni öldürmeyeceğim ama bana söyle neden sıçtın evime ve evime nasıl girdin? dedi.ben de tüm olayı anlattım.düşünceli şekilde "hmm senin ilacın bende."dedi.beni takip et dedikten sonra yürümeye başladı.hani korku filmlerinde katiller falan yürüyerek koşanı yakalar ya aynı durum.ben koşuyorum o yürüyor ancak gene arkasındayım.neyse koridor gibi yerin sonuna geldik.parkur alanı gibi bir yere geldik.bu teyze hani kel bir adam var böyle apartmandan apartmana atlıyor parkur videosu çekiyor ya bu karı da aynen öyle atlayıp zıplayıp geçti bense iki kere öleyazdım.neyse halflife merdiveni gibi bir merdivene geldik burdan dedi tırmandı bende onun arkasından tırmandım.Hani türk filmlerinde büyücü kadınların odası olur ya aynen öyle bir odaya geldik.

Bu bana hemen bir kase siyah renkli yeşil benekli bir şey verdi.bunu ye sorunun hallolmuş olacak dedi.ben bu şeyi kokladım kokusu yok ama iğren gözüküyor.ben bunu yiyemem dedim.hmm dedi ve bi köşeden gözleme gibi bir şey çıkardı.bununla ye dedi.bende yedim.yedikten kısa bir süre sonra vücudumu keskin bir acı sardı.ağzımdan,burnumdan,kulağımdan,gözümden kan akmaya başladı.tabi ben bu olayları tps tarzında izliyorum.ben acı içinde kan kusarken bizim teyzenin yüzünü gördüm.yüzü korkunçlu karıdan daha korkunçtu.gülüyordu orospu.bana dedi ki:"artık ishal yüzünden ölmekten korkmana gerek yok."

Tabi ben küfür ettim ve öldüm.hemen ardından uyandım.hala etkisindeyim sözlük ne pis acıdı lan öyle.boşuna dememişler ölümün bile hayırlısı vardır diye.

Not:daha askere gitmedim.
bence en kötüsü de bir şeylerin artık elinden değil de içinden gelmemesi heves yok inancın kalmamış zorlayamıyosun.
Mutluyum be sözlük.
dün gece yine seni rüyamda gördüm. seni kadar çok özlemiştim ki doya doya sarıldım yine sana, rüyada her şey o kadar güzeldi ki seni öpmek koklamak ne güzeldi. uyandığımda anladım ki ilk defa bi kızın gerçekten hayatımda iz bıraktığını anladım.
Sürekli gülümseyen, çevresindeki insanları mutlu eden ve sonra eve döndüğünde odasında yalnız başına takılan birinin yaşadığı da hayat.
şakağıma silah dayasan, ellerinin güzelliğine ağlarım.
Evde eşyaların yerlerini değiştirmeden duramıyorum fıtık olursam bu yüzden. ..
Meğer ben bu yaşıma kadar sadece yaşadığımı sanmışım sözlük. Pazartesi sendromu bile vız geliyor lan artık. Çok acayip.
ulan deniz sezonunu acmak icin haftasonu izmire gittim. hayatimda izmir'in havasini hiç bu kadar kotu gormemistim.
cumartesi gunu kusadasina gittim. bir allah'in kulunu yuzerken gorsem o cesaretle suya atlicam. ama yok! kimse suya girmemis. aksaminda kendimi sakin bir gun gecirdim diye avuturken buldum.
pazar desen gecesinde yagmur gunduzunde sis,firtina vs.
kisacasi sozluk bi bok yapamadan atladim otobuse evime donuyorum simdi. istanbulu ozledim yeminle.
yalnızlık ne demek 2 yıl önce öğrendim, kokusunu, sesini, şakalarını, koca kahverengi gözlerini, kocaman gülümsemesini, sarılmasını, konuşmalarımızı özledim sözlük.. Unutmaktan korkuyorum, sesini, kokusunu.. tüm hareketlerini baştan sona tekrar düşünüyorum, hatırlamaya çalışıyorum ama her defasında biraz daha eksiliyor görüntüler zihnimden, eksildikçe kahroluyorum.. suçluluk duyuyorum
Canım oldukça sıkkın.