bugün

beni gecenin bir yarısında sebepsiz yere ağlatan şarkıyı açtım dinliyorum şimdi, o zamanki kadar ağlamak niyetiyle ama ağlayamıyorum.
3 dakika acıdan zevk aldigimi, 2 dakika önce acının kahrettigini, 1 dakika önce acıdan inanılmaz zevk aldigimi öğrendim. Sırada kahrolmak var.
Anasını avradını sikeceksin bu dünyanın. yoksa başka muameleden anlamaz bu kodumun hayatı. Net.
şu an dünyanın bir ucuna bütün kimlik ve kişiliklerden sıyrılıp gitmek istiyorum . öyle ki şehirden uzak sadece ağaçların olduğu göl kenarında ahşaptan yapılmış bir kulübenin verandasında sallanan ahşap bir sandalyeye oturup gözlerimi gün batımına dikip batıp gitmekte olan güneşin son demlerini seyretmek istiyorum tembel tembel. öyle her şeyden arınsamki ; sanki bu dünyadan elini eteğini çekmiş birisi gibi sadece doğadaki mahlukatı seyretsem.
günlerce o ana hapsolup hep aynı yaşasam ama hiç bıkmasam .
ruhumun derinliklerindeki o huzursuz ve huysuz çocuğu çıkarıp o durgun gölün hırçın sularında boğsam. içimde umutlu ve mutlu çocuğu dizime oturtsam ve gelecekten güzel ve mutlu masallar anlatsam ve o huzurlu geceyle üstünü örtsem.
umutlu ve mutlu çocuğun her gün yeni şeyler öğrenip sarışın gülüşlerinde kaybolsam. ona asla umutsuzluğun lanetli masalını anlatmamaya kalkışmasam .
kendi benliğimi öyle bir büyütsem ki sarı gülüşler kırmızı mutluluklar arasında .
ama ne mümkün benim ruhumu kemiren huzursuz ve huysuz çocuk çoktan o durgun gölün hırçın suları arasında umutlu ve mutlu çocuğu boğmuş ve her yeni doğan günde de boğmaya devam ediyor.
bir gün huzursuz ve huysuz çocuk onu boğmadan yetişebilecek miyim ????
Bazen diyorum, sokim boyle hayata ama sonra vazgeciyorum.

Oluyor mu ki size de ?
bugün kahramanımı seçtim ya da o beni buldu *
(#29655614)
yine sagopa kajmer dinliyorum sözlük.
ve bu adamı ne zaman dinlesem ya kaybetmiş ya vazgeçmiş ya da tükenmiş oluyorum.
Bazen ne istedigini bilmeyen dengesizin biri oluyorm hatta bazen degil çoğu zaman.
çok pişmanım. belki de tek pişmanlığım diyebilirim şimdiye kadar. tam kararımı vermişken ve işe koyulmuşken neden yarım bıraktım hiç bilmiyorum. ve kendimde tekrar o cesareti bulamadığım için de çok mutsuzum.
neden hala yaşamak için inat ettiğim hakkında en ufak bir düşüncem dahi yok.

evet kimilerine göre zayıflık olabilir belki bu ama asıl tam tersi büyük bir cesaret işi insanın kendi hayatına son vermek istemesi ve bunu yapması.

kaçmak istiyorum bu dünyadan. çünkü bu dünya pis, çok kirli, haddinden fazla.
ama o cesareti tekrar bulamıyorum kendimde...

ve bunu başarabilen insanlara hayranım.
Bazen evde dışarda durup dururken birinin beni izlediği hissine kapılıyorum; aman izliyorsa izlesin diyorum ya açıkta bi şey mi var?
O kadar umursamıyorum ki paranoya bile tat vermiyor.
Bora jet de veriyor atıştırmalık , içecek ve su. Ayrıca çok konforlu. işte ben de bu yüzden tercih ediyorum.
türkçe pop dinliyorum. hoşuma gidiyor, sonra kendimden tiksiniyorum.
Birçok insanı kendimden bilerek uzaklaştırdım. Böyle yaparak eminim ki onları daha az üzdüm. Ama ne kadar zaman geçse de kendi vicdanıma engel olamıyorum. Onlar unutsa ben unutamıyorum.
insanlar herseye alışıyor sözlük. Resmen herseye alışmak mümkün.

Bana seni sevmiyorum dedi diye ağlarsın sonra unutursun. Profiline bakınca mutlu görürsün üzülürsün ama unutursun. Bir dahaki mutlu görüşler koymaz. Sonra bir gün sevgilisi olur çok üzülürsün uyuyamazsın ama yavaş yavaş unutursun. Sonra ondan ayrılır başkası ile çıkmaya başlar artık koymaz. Bir gün sevgilisi ile fotoğrafını görürsün canın ilk günkü kadar acır ama 2. 3. Fotoğraf koymaz. Günü gelir nişanlanır söyle bi için sıkılır ama evlendiğinde aldırmazsın.

Yani sözlük önemli olan bir kere o acının tadına bakmak. Sonra bünye bağışıklık kazanıyor. Ama öyle ya, bu işler Grip gibi. Her seferinde formunu değiştirip çıkıyor karşına. Aradan yıllar geçer sen bu yaşadıklarını başkası için yaşarsın. He yine aynı sonuca ulaşırsın ama önemli olan bu acıları yaşatan insanlarla en az seviyede tanismak. Hepsi gelip geçiyor da 1 sene içinde bir kere Grip olsan da o Grip seni her yıl yakaladığında aynı şeyleri yaşıyorsun sorun o.

Bu 2 oldu. En ağırı ve korkutucu olanı ise olası bir 3. Travma. Grip olmaktan değil de bu sefer zatürre olmaktan, acının geçmeyip beni öldürmesinden korkuyorum. Çünkü ona ne vücut bağışıklık sağlar ne de bir tedavisi var.
Uyumakla uyumamak arasında kaldığım zamanlarda uyumamayı seçiyorum. Çünkü uyumaya üşeniyorum.
itiraf edecek kadar yaşayamadım hayatı..
Neyin itirafi amk dun sabah yedide kalktim calismaya basladim. Eve yeni geldim. Yoruldum mu evet ama neredeyse kokain kadar guzel bir gündü. Çok eğlendim.
Suanda sana itiraf ediyorum Senden nefret ediyorum burak .. oyle cok nefret ediyorumki sensiz nefes alamiyorum. Unutmayacagim!
Sozcuklerini ..
keske hep orada kalsaydik. Bu cilgin kalabaliklardan uzakta seninle o sarabi yudumlarken o anda kalabilseydik. Zaman dursaydi keske. Çağrın yeterdi. Biliyordun. Bunu okuyacak olsan bile anlamayacagini biliyorum.
ulan sözlük, nasıl bir şanstır lan bendeki?

haziran ayından bu yana ciddi anlamda sevdiğim biri var, beni seven biri var ve en kötüsü de sevdiğimin sevdiği biri var.sevdiğimi söyledim, sevdiğim var dedi; beni seven bana seni seviyorum dedi.ben yüzme öğrenemeden denize salınmış balık gibi kaldım sözlük.beni seven kız bana, ben sevdiğime, sevdiğim de sevdiğine haftalardır şiirler yazıyoruz amk.

nasıl bir boktan hayat lan bu, kim yazdı ulan bu hayatın senaryosunu?arka sokaklar bile daha mantıklı amına koyim.türk filmlerinin zirvesinde gibi hissediyorum kendimi; aşkını seven üstüme allah atsın sözlük..
Lan cem. Olm kadir ya ... lan neyse.
evren ve dünya hakkında düşünmeden edemiyorum, şuan gerçekten yaşıyor muyum, gerçekten beni yaratan birisi mi var, acaba bu yaşam sadece benim etrafımda mı dönüyor, bunları siz önemsemeyerek nasıl yaşayabilirsiniz?
hayat hakikaten çok boş geçiyor benim için.
Şuan metro turizm ile istanbula yolculuk ediyorum. Aslında binerken tereddütle bitmiştim. Fakat söylenenlerin aksine gerek hizmetiyle gerek şoförüyle benden tam puan aldı.
Cok yorgunum cok.