bugün

hayatımda bir şeyler yanlış gidip, boka sardığında buraya geliyorum.

şu boktan ortamda bir kaç gün takılıp, insanların dertlerini, yazdıkları saçma şeyleri okumak bana terapi gibi geliyor. şükür ederek geri olağan akışına dönüyorum.

sizleri hiç sevmiyorum ama hepinize teşekkür ederim bunun için.
göründüğüm gibi bir insan değilim.

böyle sert, dik, agresif değilim.
içimde hala kocaman bir çocuk var.
ancak toplum kültlerini o kadar kabullenmişim ki inanılmaz güçlü görünürüm.
tek istediğim sarmak ve sarılmakken, beni böyle yapan sistem utansın.

ben kaba bir adam değilim mesela, gayet kibarımdır.
kibarlık yapınca hanım evladıymışsınız gibi davranarak gururunuzu kıran itler sorumludur benim böyle bir adam olmamda.

hayatımda bir defa olsun babama sarılmak isterdim mesela,
hayatta hala, ancak bunun gerçek olamayacağını biliyorum.
ikimiz de inanılmaz otoriter, sert görünen, hitler kılıklı duygusal insanlarız aslında.
toplum kültleri bizi böyle yaptı.
ancak kendi çocuklarımda ve eşimde bu kültü yıkacağım.
seviyorum demek, hiç ayıp olmayacak.

dokunsalar ağlarım da, dokunan yok.
gece 12'den sonra duygusal top muhabbetleri dönen vasat başlık.
Kafam o kadar yerinde değil ki, anın görüntüsü başlığına itiraf entrysi girdim. (bkz: swh) kötü hissederken yapılan bu saçma dalgınlık beni güldürdü. Evet.
gece on ikiden sonra buraya yazılanların yüzde ellisi intihar meyilli sözlük yazarları, yüzde elli de karşılıksız aşk acısı çeken sözlük yazarlarının yazıları ile dolar. sonuçta hiçbir şey olmaz. gider 31 çeker ya da kendini parmaklar ve sabahında hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ederler. böyle gereksiz yazılar ile dolan başlık.
Takım tutmuyorum.
Türkiye ligi hariç hepsini izliyorum.
Ben burayı bitirip gitmeyi hedefledikçe başkaları benim üzerimden planlama yapıyor. Ben burayı bitirip gitmek için gün sayıyorum ama Birim şefi beni bu proje bitince beni diğer projeye çekmek istediğini söyledi. Allahım sen büyüksün.
genelde hayatla kavgalı bir tipim. memnuniyetsiz ve mızmızımdır. ayrıca kötü olan her şeyi görmek, düzeltmeye çalışmak gibi huylarım var. çok düşünür, kendime zarar veririm. fakat çok mu yordum kendimi, içimdeki "beni" mi öldürdüm bilmiyorum. fazlasıyla sakinim, fazlasıyla kabullenmiş. mutlu muyum yoksa arkadaşlar? bu nedir.

iyi geceler.
görsel
Anlayamıyorum, an la ya mı yo rum! Ulan diyor ki “şu an konuşmak istemiyorum, konuşacak halde değilim”, sonra “neden yazmadın?” Diyor. Konuşmak istemediğin için olabilir mi? Konuşmayı senin kesmek istemenden olabilir mi? Şansımı sikeyim, şansımı! Bir tane normal insan yok aq hayatında, bir de beni anormal görüyorlar. Bıktım usandım! Artık üzülmüyorum da, sinir oluyorum. Diğer insanların karşılaştıklarına bak, bir de benimkilere bak! Çıldıracağım en sonunda, o olacak.
Yoruldum. Manyak gibi hastayım, hala kelime ezberliyorum. Lanet olsun yökdil.
Hiç mutlu değilim.
Pazar günlerinden gerçekten nefret ediyorum.
Üzerimde aşık olduğu çocuk gay çıkmış kız hüznü var.
insanların bana bakışlarını tamamen değiştiriyorum artık...

çalışkan, o mükemmel kadın falan değilim. bugün annem de söyledi eskiden ders çalışırdın şimdi çalışmıyorsun diye çünkü çalışkan maskemi çıkarıp yaktım. Daha pekçoğu ile yakından ilgileniyorum

bakalım insanların yalanları, güvenilmezlikkleri, merhametsizlikleri, aptal egoları gibi insanı çıldırtacak duvarları böylelikle aşabilecek miyiz? (Yanlış anlaşılmasın burada aşmak onlara bir adım daha yaklaşmak anlamında değil aksine direkt haddini bildirmek ve olabildiğince uzaklaşabilmek anlamında)

işe yaramama ihtimali de var. Önemli değil başka yollar buluruz... Ya da bulamayız bazı şeyler gibi öylece yok sayarız. (bu en iğrenç olanı)

Çok büyük sorunlar var nasıl görmüyorsunuz?
Nasıl böyle ikircikli oluyorsunuz? insanlara kolayca yalan söylemek nedir?

Yalan söyle tamam devam et bakalım...
Ben ne kendimi mutlu ederim ne de hayatıma giren insanları mutlu edip yüzünü güldürürüm. Insanları kendimden uzak tutmam gerekiyor yeter bu kadar hüzün ve hayal kırıklığı.
10 - 12 yaşlarında çocuktum. annem ;
oğlum biraz uyuyacağım kim gelirse gelsin annem yok de. bir öğlenden sonra uykusu uyuyacakmış annem yani.
10 dak. geçmeden kapı çalındı. karşı komşu zeynep teyze geldi ;
annen var mı teflon'cum dedi. ben de bağırarak anneme sordum ; anneeeee ! zeynep teyze geldi ne deyim ? annem ;
- misafire ne denir oğlum, hoşgeldin diyeceksin.
hoşgeldin zeynep teyze dedim.
annem benim salaklığımı önüne gelene anlattı. itirafım ne mi ?
batı cephesinde yeni birşey yok !.. teflon aynı teflon.
Ne kadar dürüstsünüz aynaların arkasında ha? Yüzyüze gelelim mi?
itiraf gibi değil ama insanları anlama çabam ve bu çabamın başarısızlığa uğraması beni çok üzüyor cidden.

Bi arkadaşımla konuşurken bana demişti ki

"sen insanlara gizliden gizliye yardımcı olmaya çalışıyorsun. Psikolojik ve mental olarak. evet bazen de başarıyorsun, etkiliyorsun da ancak bunu bi daha yapma. Hiç bir insan senin yıllar sonra kitabında veya anılarında bahsedeğin şahıslar veya karakterler değil. insanların anları, üzüntüleri veya mutluluklarını sen yaşamadın ve sen bilemezsin."
Kafamın içinde sanki otoyol var sözlük.. umarım atak geçirmiyorumdur..
iftihar niteliğinde itirafım kanal7'de yayınlanan madhubala adlı karekterin boy gösterdiği hint dizisini severek izledim. Siz beğenmeyin 13 tane ödül almış.
Pazar günü iddaadan 100 liraya 6300 lira tutturdum. Mtv borcumu ödeyememiştim. Sigorta, kasko derken para yine geldiği yere gitti.
Kendime dair gerçekleri bir psikiyatriste dahi itiraf etmeye çekiniyorum. Bildiğim tek şey yalnızlık denizinin denizlerin en acımasızı, en korkuncu ve tehlikelisi olduğudur. Geminiz sağlam ve siz de usta bir kaptan değilseniz henüz, o kadar da cesur olmayın.. çünkü yaşayacaklarınız, alacağınız darbeler sizde kalıcı hasarlar bırakabilir.

Çevrenizde birileri varken bazı şeylere mecburen zorlanırsınız. Bu aslında iyidir. Normal bir insan gibi davranmaya çabaladıkça diğerleri kadar normal biri olabilirsiniz. Fakat bu tür zorlayıcı etkenler ortadan kalktıktan sonra korkunç bir özgürlük sahasında bulursunuz kendinizi ve sonunda kendinizi bulmuş mu yoksa kaybetmiş mi olacağınız size, dediğim gibi ustalığınıza bağlı olacaktır.

Bense delirdim dostlarım. insanlıktan çıktım. Keşke böyle olmasaydı.
Yaşlı insanları çok sempatik ve samimi buluyorum. Yaşları +70 olanlar ve ton ton olan teyzeler falan aşırı tatlı geliyor bana. *
mavi gözlü kızlar çok güzel.