bugün

bir umay umay kitabı.
tam orta yerinde "...mardin kağıda yazılmıyor sevgilim..." diyerek insanın yüzünde ufak bir tebessüm bırakın, umay umay'ın hoş anlatımı olan kitabı.
''Seni saksıda çürüyen pis kokulu papatyaların suyuna boşaltacağım. Ve lanet olsun ki bana o suyu susuz kalmış bir yetim gibi soluksuz içeceğim.'' cümlesi içime işleyen bir umay umay kitabı.
umay umay, yara, tuz, acı, zevk.

-
Çünkü bir hata kadar güzelsin, kırmızı kadar güzelsin. Geriye alınmasından korkulan bir hediye kadar güzel.
hikayen bir şehire gidememek değil, bir şehirden ayrılamamak olucak.
Sana kimsenin okumaya cesaret edemediği bir şiire rastladığımı anlatmaya çalışıyorum. Anlayabiliyor musun?