bugün

aptal insan modeli düşüncesidir. Bazı askerler cephelerde savaşırken bazıları geri hizmette askerlik yapar. Bunu rütbeliye kulluk etmek gibi görmek te ayrı bir cahilliktir. Gayet olası normal bir durumdur.
yanlış bir düşüncedir. rütbeli kime hizmet ediyor.
iş hayatında patrona hizmet ederken gocunmayan askerdede gocunmayacak ordaki rütbeliye saygı duycan tabi onlarda tadını kaçırıyorlar ama yapcak bişe yok.
(bkz: askerde ölmek kader olmamalı)
bu gibi durumlar varken askerlerin ölmesi kafa karıştırıcıdır.
sivil de bi skim olamayacak uzman ve astsubay tayfasının ezik egosunu tatmin etmek için yapılan iştir.
askerlik zamanı, askerliğin yapılış sebebi ve orada bulunduğun zamandaki aldığın eğitim biçimine bu ülkenin yeni bir sistem getirmesi şarttır. darbe olaylarından tamamen ayırarak bunu söylüyorum. birkaç rütbeli'nin planı ile oluşturulup emir altındaki askerler ile yapılan darbeleri çağdaş ülkeler elbetteki kaldıramaz kaldırmamalı. fakat ben tüm bu darbe konularını bir kenara bırakarak * askerliğin nedenini sorgulamak istiyorum.

19-20-21 yaşındaki gençler, gençliklerinin baharında çoğu 1.5 sene boyunca askerlik yapmaya yollanıyorlar. savaş olsa ve bir amaç uğruna terlerinin ve kanlarının son damlasına kadar mücadele ettiklerini bilsem hiç sesim çıkmayacak. fakat ülke genelinde 1 milyon asker varsa malesef bunlardan toplasan 10000 tanesi savaş durumunda görevde veya savaş pozisyonu hazırlığındadır, diğerleri değil. ben 20 yaşında bir gencim birçok arkadaşım askerliğini yaptı bir kısmıda yapmadı, inanırmısınız askere gidenler ile konuştuğumda hiçbirisi neye ve kime hizmet ettiklerini bilmeden amacın ne olduğunu orada mantığın var olup olmadığını sorgulayarak döndüklerini belirtiyorlar evlerine.

bu topraklarda bu topraklar için savaş çıktığında bu ülkenin gençlerinin %90'ının gözünü kıpmadan savaşa gidebileceğini herkes biliyordur. fakat varolan sistem ile insanlar malesef bundan soğutulmaktadırlar. askerliğin sadece olası veya varolan savaş durumlarındaki silahlı topluluklar olmadığını biliyoruz, savaşmak ve hazır olmaktan başka görevleride elbetteki bulunmaktadır, fakat bunların hiçbirisi askeriyenin ülke ekonomisinin anasını ağlattığını ve binlerce askerin yat, kalk, şınav çek, ye, iç, uyu'dan ibaret olduğunu yalanlayamaz.

askerliği öyle tabulaştırmışızki şuan bu düşüncelerimi yazarken bile askerlikten soğutma sebebi nedeni ile birilerinden birkaç ayar yeme ihtimalimin olduğu düşüncesi beni sarıyor. ben akla ve mantığa uyan herşeye varım, ben ülkemi tüm tehlikelere karşı aklımı, gücümü ve cesaretimi kullanarak korumaya varım, ama ben 15 ay boyunca zorunlu olarak yat, kalk, koş zıpla atış yap işine pek gelemiyorum be arkadaşım. ben şınav çekmeyi, koşmayı, zıplamayı, kendime bakmayı spor salonlarında ve sokaklardada yapmış bir insan olarak 15 ay boyunca eğitime alınıp dış dünyadan maruz bırakılmayı gözümde çok büyütüyorum. birçok defa bunu söyledim yine söylüyorum, 15 ay boyunca gençleri alıp tam eğitiminide veremeden yedirip içirip çalıştırmak hem askerdeki o rütbeli adama günah, hem 1.5 yılı yenilen o gence günah hemde ülke ekonomisine günahtır be arkadaş. aklımızı kullanamadığımız için, teknolojiler yapamadığımız için askerliği 6 aya indirmiyorsunuz değilmi ? aklımızı kullanamıyoruz, bari gücümüzle olalım diyorsunuz değilmi. ey tepedekiler öyle iyi biliyorsunuzki aslında türkiyenin ciddiye alınma sebebinin dünyanın 4. büyük ordusu olduğunu, bunu öyle iyi biliyorsunuzki askerliği indirip gençlere silah vermek yerine doğru eğitim vermeyi beceremiyorsunuz, bunu öyle iyi biliyorsunuzki askerliği bu kadar uzun süre tutup kuru kalabalık oluşmasına rağmen uluslararası arenada itibarımıza gölge düşmesin diye indirmeye cesaret edemiyorsunuz. ama ben size şunu söyleyeyim, o dünya'nın 4. güçlü ordusu filan buna pek fazla güvenmeyelim diyorum, malum güçlülük kalabalıkla olunmaz, umarım bunu birgün sizde öğrenirsiniz tepedeki gizemli insanlar...
bir bakıma doğru bir tespit aslında. ama rütbelilerde öyle davranmak zorunda kardeşim. rütbeli askerle enseye şaplak, göte parmak derecesinde samimi olursa o kadar askere sözünü geçirmesi imkansız olur. ve bizim insanımız bende dahil bu cıvıklığa kuşkusuz dahil oluruz. askerlik de disiplin gerektiren bir iştir. tabiki bu rütbelilerin şahsi işlerine saygı duymak değildir. ama bence genelleme yapmak yanlıştır. bu ülke çok babacan komutanlarda görmüştür. vatani için ölmeyi emredebilicek kadar.
kesinlikle haklı bir eleştiridir.
ama asla ve asla hiç bir zaman bu ülke askeri mantıktan kurtulmadığı sürece demokratik bir devlet olamayacaktır.
aslında şuraya yazılacak okadar çok şey var ki; sus diyorum sus...
(bkz: bazen susmak en iyi çözümdür)
çay içmekten ve amına koyim demekten başka bir şey bilmeyen uzman çavuşların olduğu orduda maalesef sık olan hadisedir.
gayet normal bir durumdur.
(bkz: zoruna mı gitti)