bugün

(bkz: rubik s cube)
birinci gelen tanım tanım olmamış ama neyse;

Tam adı erno rubik. 1944 doğumlu Macar mucit, heykeltıraş ve mimari profesörü. Mekanik bulmacalarıyla tanınır ve bilinir. En ünlüsü rubik'in kübü' dür. (ben 10 yaşlarındayken teyzem almanya'dan hediye olarak getire getire bu kafa kırdırıcı nesneyi getirmişti, şu anki psikolojik sorunlarımın temelinde yatan etmenlerden biridir herhalde , bir dönem geceleri rubik'in küpüyle yatağıma girdiğimi ve uykuya daldığımda türlü kombinasyonal rüyalar gördüğümü söylersem abarttığımı sanmayın lütfen.)
Diğer popüler bulmacaları; 'rubik'in sihiri' ve 'rubik'in yılanı'dır.

2. dünya savaşında bu zeki ve deli fırlama dünyaya fırladığında babası uçak mühendisliği ve annesi de şairlik yapıyormuş (ne muhteşem bir bileşim, biri bilimsel diğeri şiirsel olarak uçuyor, eh ortaya rubik gibi bir psikopat çıkmasın da ne olsun)

1967'de Budapeşte üniversitesi'nde mimari okuduktan sonra önce iç mimariye yönelmiş sonra da uzayın sonsuz olasılıkları hakkında kafa yormaya başlamıştır. Küp bulmacasının da bu merakından çıktığını söylemişmiştir.
1980'li yıllarda kendi stüdyosunu kuran rubik, çeşitli mimari, iç mimari ve zeka oyunları üzerinde çalışmış, bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle birlikte video oyunlarına da el atmış ve korkutucu zekasını sanal ortama da taşımıştır.

1990 yılında profesör olarak Macaristan mühendislik akademisinin başına getirilmiştir.
Eminim ki hala yaşıyorsa pek çok deli tilki kafasının içinde kuyrukları birbirine değmeden dolanıp duruyordur.

Not: çok sevdiğim ve bir o kadar da nefret ettiğim sayın rubik hakkında bu entryi girmeme vesile olan (oysa ki onu tamamen zihnimden kazıdığımı sanıyordum) geçenlerde gazetede gördüğüm bir haberdir, şöyle ki;

'san fransisco'da Caltec Rubik Küpü Kulübü' tarafından Explotarium müzesinde düzenlenen yarışmada, 20 yaşındaki Lo, Rubik küpünü 11.13 saniyede çözerek Hollanda Açık turnuvasında geçen yıl 11.75 saniye ile Fransız Jean Pons tarafından kırılan dünya rekorunu ele geçirdi.'

Bu son derece renkli küple en azından bir dönem güreşmiş olanlar beni anlayacaktır.
bakınız: ne manyaklar var.
sakın tıklamayınız;

http://www.rubiks.com/
magnolia da, amerikalıların meşhur oyunlarından biri olan, sözcüklerin harflerini tek tek okumak yada kodlamak gibi bir oyunda, işte televizyonda hemde kazanacak kadar yetenekli iken, sırf çişi geldiği ve bunu söyleyemediği için yarışmaya konsantre olamayıp, kaybeden ve hayatı karararan bir çocuğun hikayesi de vardır.

çok isterdim, o 11.13 ile kazanan lo ve ditty ile birlikte filmi izleyip, içmeyi.

jean pons danda bahsederdik hem.
3x3x3 ün devamında 4x4x4 5x5x5 6x6x6 Çıktı ve bunlarda Çözüldü ayrıca dünyada en Çok satan oyuncak unvanına sahip.
3x3x3 ünü 1 günde çözebildiğim 4x4x4 üne 1 yıl verdiğim eğlenceli uğraş küpüdür.
rockn coke de izlediğim Finlandiyalı elektronik müzik grubu.
17 katmanlısının 45 dakikada yapıldığını gördüğüm mekanizma.

(bkz: allah belanı versin)
Zekayla hiçbir alakası olmayan oyuncak tamamen algoritmalara dayanıyor ve ezbere.
3x3x3ünü 60-70saniyeden aşağıda çözemediğim oyuncak.
4x4x4ünü çözmeyi çok istiyorum bir iki düşünce de var aklımda uygulamak istediğim ama hangi kırtasiyeye sorduysam ya 50 lira üzeri ya yok. 3lükleri gibi 4lüklerin de çakması olsa keşke.