bir iktidar partisi genel başkanının, dahası tüm devlet otoritesini kullanmaya muktedir bir başbakanın korkaklığıdır. anamuhalefet partisi genel başkanı ile yüzleşmeye bile tırsan bir başbakanı var bu ülkenin. demek ki veremeyeceği hesaplar ve altından kalkamayacağı şeyler var.

bir de adama "gerçek bir lider" derler. daha rakibiyle televizyona çıkmaktan aciz bir lider görmedim ben. bu mu sizin lideriniz?
kalite farkının ortaya çıkmaması için gerçekleştirilmeyen yüzleşme.
bir başbakana yakışmayacak derecede alcaltıcı bir durum ortaya çıkmasın diyedir.

(bkz: seviye farkı)
aralarında bir kere sınıf farkı var. birisi ülkenin başbakan'ın, diğer ise ana muhalafet partisi başkanı. ne demiş atalarımız, davul bile dengi dengine.

kemal kılıçdaroğlu, yalanla dolanla bir şeyler yapmaya çalıştığı için rte ekrana çıkmıyor. hepsi bundan ibaret.
daha gazeteciler karşınına çıkamayan çıksada malum yazarları karşısına alan bir başbakanın gerçeğidir. normaldir.
(bkz: rte nin kılıçdaroğlu ile televizyonda yüzleşmemesi)
"sınıf farkı var" savunmasının zerre geçerliliği yok. bir kere onu belirtmek lazım. bir başbakan sadece diğer başbakanlarla televizyona çıkar diye bir kaide yok. kaldı ki daha önce tayyip erdoğan makam olarak kendisinden alt kademelerde olan kişilerle çok kez televizyon programlarında yer almıştır.

şimdi kalkıp da "ama o başbakan. niye sıradan bir parti genel başkanıyla televizyona çıksın ki?" demek aptallıktan öteye gidemiyor maalesef. hakan şükür davet edince spor programına katılıyorsun da kemal kılıçdaroğlu davet edince niye kaçıyorsun? önce bunun cevabını vermek lazım.

köylü kurnazlığının lüzumu yok.
onun ne haddine demiş tayyip.. bak hele sen. ulan ana muhalefet partisi başkanından başka muhatabın mı var? ulan korkuyorsun, iyi güzel de böyle ucuz bahanelerle gelme arkadaşım. bi adam ol. madem arada sınıf farkı, siklet farkı var. çık kılıçdaroğlu'nun karşısına da döv dövebiliyorsan sözlerinle.. madem siklet farkınız var bu senin için zor değildir yani. karşındaki istiyor işte. korkması gereken varsa odur senin dediğine göre. o korkmuyorken sen niye korkuyorsun ulan.

adam ol azıcık, adam. korkak seni. ucuz bahanelerle çok zaman geçirdin. biraz da icraat göster. korkak seni.. yazık.
genel toplum ahlakını bozar endişesiyle kıçtaroğlu ile karşılaşmamaktır.
(bkz: dilin kemiğinin olmaması)
recep tayyip erdoğan akıllı adam olduğu içindir. çünkü daha önce kemal kılıçdaroğlu ile televizyonda yüzleşen milletvekillerinin ve belediye başkanlarının başına gelenleri gördü. haliyle arkasına bakmadan kaçacak. rezil rüsva mı olsun tüm türkiye önünde?

alem adam şu boşbakan.
yüzleşse ne değişecek ki?

velev ki yüzleşti ve velev ki rte'yi itin götüne soktu tv programında.

ne bekliyorsunuz? rte'nin oylarında düşüş olacağını mı?

adam daha önce çıktı, dengir mehmet fırat'ın uyuşturucu ticareti yaptığını ve melih gökçek'in yolsuzluklarını belgelemedi mi?
peki yüz surat hacı murat bu akp'liler n'aptı?
rezil olmalarına rağmen kılıçdaroğlu'nu rezil ettiklerini söylediler...ne değişti?

hiçbirşey.

yüzleşse n'olacak?

akp'ye oy veren cahil kitlede cehalet sürdükçe akp balonu da şişmeye devam edecektir.
ne korkaklık ne de acziyettir. bu ülkenin başbakanının ağır sorumlulukları vardır. siyasetini olması gereken yerde meydanlarda, mitinglerde yapar. ana muhalefet lideri ise sidik yarıştırma hevesi içerisinde olduğundan ve sorumluluğu başbakana oranla alt seviyelerde olduğundan, magazinsel siyaset yapma peşindedir. tv'ye çıkıp karşılıklı konuşma isteği de bu yüzdendir.

recep tayyip erdoğan'ın akp genel başkanı kimliğinin yanısıra, başbakanlık kimliği de vardır ki bu onu kat be kat sorumluluk sahibi yapar. misal; abdullah gül cumhurbaşkanı olarak hiçbir siyasi tavır sergilememeye çalışmaktadır. çünkü hangi partiden çıkmış olursa olsun artık devletin temsilcisidir ve tarafsız olmak zorundadır. başbakan ise yeri geldiğinde hem tarafsız hem de ak parti'li olma görevini yerine getirmeye çalışmaktadır.

eğer erdoğan kılıçdaroğlu ile tv'ye çıkarsa klıçdaroğlu'nun partisindeki, yani chp'li vatandaşlarını ötekileştirmiş olur. bu da doğal olarak kaçınılması gereken bir tavırdır. zira ötekileştirme denilen hadisenin ne denli olumsuz sonuçlara sebebiyet verdiği gözler önündedir.

son olarak; ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak ülkenin önde gelen liderlerini, başbakanım ile ana muhalefet partisi başkanını karşı karşıya oturmuş, seviyeyi düşüren sözler sarfederken görmek istemiyorum. ve tekrar ediyorum siyaset yapılacak yer meydanlardır, halkın arasıdır. aptal bir kutunun içindeki, aptal bir program değil.
herkesin gerçeği bilmesine rağmen halen ısrarla kılıf aradığı mevzu. zorlama canım, kendini paralama hayatım. herkes kimin, neden televizyona çıkmak istemediğini gayet iyi biliyor. sen de ben de.

vicdan mastürbasyonunu başka zaman yap.
daha genç bakış'a çıkamayan kişinin haklı tutumu.
süper olay. "başbakanın sorumlulukları vardır. siyaset meydanlarda ve mitinglerde yapılır." denmiş. biz mi kör olduk yoksa başkaları mı farklı şeyler görüyor. çıktığı her kürsüde ve her televizyon programında partisinin icraatlarını anlatan, diğer partileri kötüleyen, haliyle açık açık siyaset yapan ve her fırsattan istifade etmeye çalışan bir başbakandan söz etmiyor muyuz?

ne mitingi, ne meydanı? öyle bir şey söylüyorsunuz ki hiçbir dayanağı yok. tutarsızlık akıyor paçalarınızdan.
tbmm tv'de şöyle bir yüzleşme yaşanmıştır;

http://www.youtube.com/watch?v=G3LD3IGwOfU
vahşi ve ağır sözler kullanmayan kılıçtaroğlunun bile teklifini dikkate almayan , yada korkan başbakanın asla gerçekleştirmeyeceği eylem . objektif bakarsak başbakan birşeylerden çekinmektedir .
kimi gariplerin 'korkuyor' gibi abuk bir gerekçenin arkasına saklandığı mevzudur efendim. tabi olmamış şeyleri olmuş gibi göstermek de bu provokatörlerin en iyi bildikleri iştir. kılıçdaroğlu, erdoğan ile görüşse hangi mevzuyu açacak çok merak ediyorum. şu 'kayseri belediyesi' davasını mı gündeme getirecek? hani şu elinde hiçbir kanıt olmadan, tamamen haksız gerekçelerle, iftira atarak suçladığı belediye var ya, hıh işte o! ama yoook tabi o eğer böyle bir görüşme olsaydı elbet yeni 'dalavereler' bulur onlarla kuru gürültü yapardı.
kimse gelip de bana 'senin başbakanın korktuğu için bu adamla yüzleşmiyor' demesin. tayyip erdoğan benim olduğu kadar 74 milyon kişinin de başbakanıdır ve ben elimden geldiğince beni 'dünyada temsil eden' bir adama korkak dedirtmem!
daroğlunun bunu istemesini şamar oğlanı psikolojisine bağlıyorum.biz bilemeyiz tabi sürekli ayar yeme isteğini.

(bkz: ayar yemese ölecek hastalığı)
recep tayyip erdoğan, bırakın kılıçdaroğlunu, yıllar önce 'ananı da al git' dediği adamla bile yüzleşemez.
kılıçdaroğlu nun yapacağı saçma sapan konuşmalardan sonra medyanın büyüteceğini ve küçük çocuklar gibi 'off nasıl laf koydu ama' diye sözlerin çıkıcağını bildiğinden rezillik çıksın istemediği için ve kılıçdaroğlunu dengi olarak görmemesinden de olabilir.allah aşkına kim ciddiye alır kılıçdaroğlunu.elindeki dosyalarda yolsuzluğun belgeleri efendim diyip kendi zamanındaki yolsuzlukları inkar eden adamın medyaya bek bağladığı son uğraşlarıdır.zorlamaması lazım bence daha komik olamaz.

bu şarkıda siyasi bilgisi 0 olanlara gelsin.

--spoiler--
geliyor geliyor kılıçdaroğlu

hem temiz hem dürüst bir insan oğlu.
--spoiler--
başbakan kendisini bir süper lig takımı olarak betimlemiş ve kemal kılıçdaroğlu'na da amatör küme takımı demiş ve "hiç süperlig takımıyla amatör takım bir araya gelir mi ? olur mu öyle şey ?" demiştir. kendisine şampiyonlar ligini izlemesini öneriyorum. (bkz: amerika da seçim öncesi adayların tvde yüzleşmesi)
rte'nin amerikalı kampanya danışmanlarının hayatta izin vermeyeceği aksiyondur.
Ali kırca nın programında sizi kılıçdaroğlu ile aynı ekranda buluşturmak isteriz soruna rte nin söylediği cümleyi çok net hatırlıyorum. Rte: kimsenin üzerimden prim yapmasına izin vermem o yüzden luzüm yok. Demiştir. Yani anlaşıldığı üzere rte magazinsel kaygı yaşamaktadır. Memleket hikaye.
rte'nin kalitesini düşürmemesi anlamına gelir.