recep tayyip erdoğanın farkı

tanım:sayın başbakanımızın diğer insanların arasında hemen farkedilmesidir.

başbakan olmadan önce, arkadaş grubunun hatta ondan yaşça büyük olanların bile ona reis diye hitap etmesi bundan ötürüdür. duruşuyla, hitabetiyle tam bir lider özelliği taşıyan tayyip erdoğanın sol framede de sıkça anıldığı üzere elleri, bacakları efenime söyliyim göz altı torbaları bile birilerinin biyerlerine batar.

kameralar önünde dik durup, telefonlarla boyun eğmesidir.

mesela daha bugün civarında başkanı obama aramış ve libyadaki etkinlikleri yüzünden kendisine teşekkür etmiştir.
ırak operasyonunda da hava sahamızı açmıştık, sayemizde 1 milyon falan tane müslüman kardeşimizi öldürmüşlerdi.

şimdi bunları yap, sonra one minüt de; yok camiye git konuş falan. yanlış şeyler. iki yüzlü hareketler.

mesela eşin başörtülü olsun, çocuğun başörtülü olsun ama sen git "domuz etini" kasaplık hayvan statüsüne alıp millete yedir.

oldu mu? olmadı.

zinayı kaldır? oldu mu? şık değil hayır.

bırakın devlet kademelerinde; türkiye cumhuriyeti vatandaşları arasında dahi sayın erdoğan'dan daha kıvrak kişi göremezsiniz. bu da farkedilir bir farktır.

farkı tarzı , her bir boka çok bağırması tamam hitabet yeteneği çok kuvvetli ama biraz da abartıya kaçıyor.

kurulan hiçbir baskıya boyun eğmeden, ülkesini uzun yıllardır sömüren şerefsizlerin hortumlarını kesmiş olmasıdır.

Recep tayyip erdoğanın farkı küfür yemekte kenan evreni dahi geçmiş olmasıdır. insanlar artık en alakasız şeyleri dahi tayyip erdoğana yükleyebiliyorlar. insanları bu derece paranoyak , hasta ruhlu hale getiren muhteremler utansın.

Nitekim bir market sahibi aynen şöyle demiştir :

Sigaraların da eski tadı yok , hep tayyipin yüzünüden.

hiçbir baskıya boyun eğmeden, ülkesini uzun yıllardır sömüren şerefsizlerin hortumlarını öyle bir kesmiştir ki; yandaşlara para dağıtma kurumu haline gelen tubitakta 8 senedir proje çıkmamaktadır.

domatesin çekirdeğinden, ayak tırnaklarının bilmemnesine kadar araştırıldığı halde bir üretkenlik söz konusu değildir. yılda en az 20 milyon lira "cemaat" bilim adamlarına aktarılmaktadır.

aynı şekilde yapılan sağlık "reform"ları sayesinde amerikada yasaklanan, ingilterede kısıtlanan tomografi olayı türkiye de rekorlar kırıyor. çünkü vücuda çok zararlı ama aynı zamanda pahalı. kim ödüyor bunu "devlet". dişin mi ağrıyor; hemen tomografi'ye veya "mr" a. ingiltere de 3000 olan sayı türkiye de 300'000. kime gidiyor bu paralar? kim özel hastahane sahipleri?

devletin yaptığı eğitim reformları sayesinde milli eğitim bakanlığı "milli dershane bakanlığı" haline geldi. inanılmaz sayıda artan dershaneler resmen rant müessesesi haline geldi. yaptıkları da eskiden çıkmış soruları çözüp ezberletmek. mis gibi sistem. kalifiye eleman ihtiyacı yok, para çok. kim özel dershane sahipleri?

devlet yol yapıyor! devlet bilmem ne yapıyor! yapıyor da, nasıl yapıyor? ihale ile. sıkı durun; son 8 senede tam 30 tane yeni milyarderimiz var. buna karşın türkiye'nin gelişmişlik endeksi 2010 yılında 1995 ile aynı!

yani birileri zengin olurken, halk fakirleşiyor!

ama durun. hortum kesti başbakan!

işte farkı budur.

87 yıllık cumhuriyette hiç kimse yandaşlarını bu kadar çok kayırmamıştı. kesinlikle yapılmadı bu. işte fark budur.

otoritesi, kararlılığı ve dava adamı olmasıdır.

çok genç yaşlarından itibaren teşkilatlarda yer alıp az, çok demeden memleketine hizmet vermeye çalışmasıdır.

imam bir başbakan olmasıdır.

başbakanlığı ve belediye başkanlığı dönemlerinde yöneticisi olduğu yerlerin çehrelerini gözle görülür biçimde değiştirmesidir.

baskılara, yönlendirmelere, darbe teşebbüslerine, tenkitlere boyun eğmemesidir.

ha diğerlerinden farkı olmayan noktalarda vardır. icraat yapan diğer adamlar gibi sövgüye maruz kalmıştır. yediği küfürlerin cevabını da milletten aldığı övgüyle vermektedir.