bugün

yaşam biçimleri, değer yargıları ve her biri, yüzlerce yıllık zaman süzgecinden geçirilerek sınanmış, rafine edilmiş, sosyal, kültürel görgü ve öğretileriyle tarihe mal olmuş toplumlardan, amerikayı yeniden keşfetmeye gerek kalmaksızın alınacak büyük dersler vardır. tıpkı, japon toplumu gibi.

son yıllarda yaşadığı, büyük ölçekli deprem ve tusunami gibi doğal afetlerde büyük can ve mal kaybı veren japon toplumu'nun bu büyük faciaları bu denli kolay atlatabilmesindeki temel nedeni irdelendiğimizde, o'nun, rafine bir kültür toplumu olmasından kaynaklandığı sonucuna kolayca ulaşabiliriz.

'başarı ve bilgelik hikayeleri' adlı facebook sayfasında yayınlanan ve japon toplumu'nun yaşadığı afetler sonrasındaki davranışlarının, erdemli insan nitelikleriyle örtüştürülerek hazırlandığı şu izlenimler, böylesi bir toplumdan nelerin öğrenilmesi gerektiğini ne de güzel betimlemektedir.

--spoiler--
1. ağırbaşlılık: Hiçbir dövünme ya da aşırıya kaçan eylemleriyle ızdırap ifade etme görüntüsü yoktu. böylelikle, üzüntünün kendisi yüceltildi.

2. onur: Su ve yiyecek kuyruklarındaki disiplin görülmeye değerdi. Hiçbir kaba söz ya da sert el kol hareketi gözlenmedi. Sakinlikleri takdire ve övgüye değerdi.

3. sorumluluk bilinci: Binalar belki büyük zarar gördüler ama hesaplanandan çok daha şiddetli bir depremde dahi yerle-bir olmadılar.

4. birliktelik ruhu: insanlar sadece o anda ihtiyaçları olan şeyleri satın aldılar, herkes bir şeyler alabilsin diye.

5. düzen: Hiçbir dükkan yağmalanmadı. Yollarda kornalar çalınmadı, kimse-kimseyi sollamaya çalışmadı. Gözlenen, insanların birbirlerine karşı anlayışlı tavırlarıydı.

6. fedakarlık: Elli çalışan, deniz suyu pompalamak için nükleer reaktörlerin içinde kendi istekleriyle kaldı. Bunun karşılığı nasıl ödenebilir?

7. duyarlılık: Lokantalar fiyatlarında indirim yaptı. Korunmayan bir bankamatiğe hiç kimsenin saldırmadığı gözlendi. Güçlüler zayıflara baktı.

8. eğitim: Yaşlılar ve çocuklar dahil herkes ne yapacağını tam olarak biliyordu. Bildikleri gibi de yaptılar.

9. medya kültürü: Bültenlerde kendilerini mükemmel bir şekilde dizginlediler. Aptalca konuşan muhabirler/spikerler yoktu. izlenen sakin bir şekilde yapılan habercilikten ibaretti. En önemlisi de, DURUMDAN FAYDALANARAK KENDiLERiNE PAY ÇIKARMAYA ÇALIŞAN POLiTiKACILAR YOKTU.

10. vicdan: Bir mağazada elektrikler kesildiğinde, insanlar aldıkları şeyleri tekrar raflarına koyarak sesizce dışarı çıktılar.
--spoiler--