bugün

psikolojik bi kıllanmadır, bu kıllanmayı hisseden kişi polisle bi zamanlar karşı karşıya gelmiştir. (bkz: gezi parkı)

ayrıca bu başlık benim aklıma pardon filminde askerden kaçan ferhan şensoy'u getirdi güldürdü.
saf, iyi niyetli, örnek vatandaşın, polis arabası görünce ne zaman nerede nasıl işlediğini bilemediği bir suçtan ötürü belki de gözaltına alınmak üzere olduğundan korkup yok yere paniğe kapılması.
görsel
polis yüzündendir.

son dönem polis devleti tarzı uygulamaları hiç hesaba katmadan keyfi "gel ulan buraya kimliğini ver bakalım"lar yüzünden olmuştur. daha bunun gibi niceleri yüzünden.

aşağı yukarı bu tarz düşüncelerin büyük çoğunluğu polistendir.
polis görünce lan başımıza bela almasak şimdi dedirten durumdur. kendine has iğrenç bir gerilimi vardır durumun.

bir ülke ve o ülkenin vatandaşları için acınası bir durum. ne oldu da bu hale bu kadar çabuk geldik diye soracak oldum kendime sonra polisin yazdığı destanlar geldi aklıma. ondan olmuş hep. uzundur böyle hissediyordum sözlüğe de yazayım dedim bu gerginliği. polise verilen yetkiler ne kadar uçtu bilmiyorum. uykusuzda okuduklarıma göre eylem yapacağımdan şüphelenen bir polis durduk yere beni öldürüp cesedimi bir yere gömse 2 yıl hapis cezası falan alıyorum. iyi halden de 4 yıla çıkıyor.

geriliyorum polis görünce. sanki suç işlemişim ya da işleyecekmişim gibi bakanlar var. lan lun tadında hitap edenler var. laf etsem kavga çıkarır. adam beni tamamen haksız gösterecek yetkiye sahip. yediğim sopa ile kalırım gibi geliyor.

okuldan eve otobüsle dönüyorum. durağa kadar yaklaşık 15 dakikalık bir yürüme mesafesi var. durağa giderken akp binasının önünden geçmek zorundayım. buradan geçerken kulaklığımı çıkarıyorum çünkü seslenirler falan duymam bir de al başına belayı.. bir kaç kere polis çevirdi beni orada zaten. sırf tipim yüzümden. daha doğrusu saçım yüzünden. uzun saçlı olunca deri ceket giyince bir de v kasa gitar var hemen it kopuk olduğumu anladı adam (sezgiler kuvvetli maşallah). seslenmiş duymamışım. baktım el kol yapıyor çıkardım kulaklığı "noldu hocam" dedim. ne o sırtındaki dedi. gitar dedim. aç bakıcam dedi. spor çantamda çamaşırlar vardı açtı ona da baktı sonra. sesinden ve emir tonunda konuşmasından belliydi otomatikman satanist bellemiş beni. kimlik kontrolünü de yapınca "nooooldu götüm?" tadında bir bakış attım. "siktir git uğraştırma beni" der gibi bir bakış attı bana. siktir olup gittim sonra.

gezi olaylarından sonra hiç biri ile muhatap olmamaya çalışıyorum. daha konuşmayı hitap etmeyi bilmeyen dingile veriyorlar silahı, copu kendini bir bok sanıyor adam. sıkıntıyı biz çekiyoruz sonra.
(bkz: polis devleti)
türkiye'deki yaşam tarzının psikolojik bir sonucudur. acı bir şeydir. bizi koruması gereken adamlardan bize zarar gelir diye korkuyoruz.
Ben bunun kafasını bilirim diyenleri görür gibiyim.