bugün

...platon ve sokrates arasındaki ilişki, şems ile mevlana arasındaki kaynaşma gibidir.
sokrates de şems gibi dünyaya kitap yerine kendini anlamış, sevmiş bir insan bırakıp gitmiştir.
mevlana gibi platon da yazma sanatını bir dostun, öğretmenin hizmetine sunuyor.

dar kafalıların öldürdüğü soktrates'in de Şems'inde ölümleri yep yeni bir akımın başlangıcı olmuştur...
bunların hikayesi miydi hatırlamıyorum ama sokrates öğrencilerine şüpheciliği analtıyormuş. şüphe de şüphe diyormuş. bir gün kuyuya düşmüş sokrates. sonra bağırmış kurtarın beni falan. platon geçiyormuş ordan duymuş sesi ve kuyuya bakmış. sokrates platon'u görmüş demiş "la kurtar beni burdan alo" platon bakmış gene bön bön. "platon götüne koyim kurtarsana beni ne bakıyon halat malat bul" demiş sokrates. platon çekmiş gitmiş sonra ve bir daha hiç gelmemiş. sokrates sonra bir şekil çıkmış, platon'un evine gitmiş sinirli sinirli. platon'a demiş ki la mına godum kekosu niye çıkarmadın beni kuyudan, bi sorunun mu var la bende yarrak hasan demiş terbiyesiz sokrat. platon'da demiş ki sizin orda olduğunuzdan şüphe ettim hocam. sokrates bu laf üzerine yarrak yemiş bülbüle dönmüş. aferin anlattıklarımı iyi anlamışsın diyip yanağına 2 tane lop lop ses gelircesine vurmuş yavaşça babayiğit bir tavırla ve ayrılmış evden.
(bkz: idealar kuramı)
ibne oldukları yönünde ciddi dedikodular olan kişiler. Dolce ile Gabbana gibilermiş zamanında. Hem bize ne değil mi? Alan memun veren memnun olduktan sonra...