bugün

yaşam içerisinde, maddi olarak yetersiz kalınan durumda aranılan çıkış yoludur.
çöpten sigara izmariti toplattırır.

not: ben sigara içmem ama parasızlıktan öğrenciyken kardeşimin bunu yaptığını biliyorum.
neler yaptırmaz ki sorusuyla daha net açıklanacak soru cümlesidir.

zira hem parasız hem kalmı$ birinin neler yapabileceğini kestirmek zordur. hırsızlık, gasp, cinayet, fuhu$** vs vs uzar gider. parasızlık ve açlık insanın en doğal, en vandal haline bürünmesini sağlayabilecek iki durumdur.*
bıçakla banka soyup,otobüsle kaçmak. geçenlerde haberlerde böyle garip bir durum vardı işte! adam bıçakla bunları göze alabiliyorsa borçtan gözü kararmış demektir.
soğan kırıp, ekmekle yemektir.
(bkz: banka soymak)
2 kutu efes extra alıp arta kalan paraya oynanan fakat yatan iddaa kuponunuda meze olarak kullanmak.**
markette kasap bölümünü teğet geçerler onlar sahip olabileceklerini iyi bilirler...
pintilik.
efesten vazgeçip, marmara gold a sarılmak...
çalışmak.
(bkz: göt vermek)
ekmeği piliçlerin içinde piştiği camekanına banıp yemektir.
elektronik eşyaları sattırır .
evde bulduğu bir adet soğanı dilimleyip ay çiçek yağı ile kavurmaktır. üstüne de iki tane yumurta kırı verir. yanında halk ekmek bursa da "besaş" bandır bandıra yemektir. hayat bize bandırmış bizde soğanlı yumurtaya ne yapalım.
neler yaptırdıklarını anlatmaya utanırsınız bi kere.
george orwell ın paris ve londra da 5 parasız adlı kitabında çok net anlatılmış şeylerdir.
poker yerine pişti oynamak.
jigololuk yaptırır.
arkadaşlarla eğlenmeye gidilir, nasıl olsa birisi yol parasını zulalamıştır denip içkinin dibine vurulur. Sonra bakılır ki kimsede metelik kalmamış, otostop çekilen gazete dağıtıcısı abi ile gazete dağıtmasına yardım etmek şartıyla geri dönülür.