bugün

hislere tercüman olan şiirdir. biz 16 yaşında ne peşinde koşuyorduk, adam neler yazmış. bir de şimdiki 16 lıklara bakıyorum, yok aga bu ülke onlara emanet edilmez.

dinlemek isteyenler için ozan arif'in dilinden:
http://www.youtube.com/watch?v=aAsRNJwjwvc

sözleri:

Ayşe Fatma değil beni ağlatan,
Gülmeden ölürsem ona yanarım,
Ağlatan TURANDIR başka bir vatan,
Bulmadan ölürsem ona yanarım.

Bulur bulmaz öpeceğim taşını,
Çok özledim ekmeğini aşını,
Esir Türklerimin gözün yaşını,
Silmeden ölürsem ona yanarım.

Silinen gözlerin hasreti katı,
Kırımdan Hazara koştursam atı,
Taşkent yaylasında madımak otu,
Yolmadan ölürsem ona yanarım.

Madımak toplasam yesem o anda,
Yola revan olsam aynı zamanda,
Bir gece misafir Azerbaycanda,
Kalmadan ölürsem ona yanarım.

Azerbaycandanda Kerküğe varıp,
Orda gardaşımın yarasını sarıp,
Musulda sazıma bir düzen verip,
Çalmadan ölürsem ona yanarım.

Saz çaldıktan sonra Musul şehrinden,
Ayrılsada aşık ölmez kahrından,
Abdestimi yeşil Tuna nehrinden,
Almadan ölürsem ona yanarım.

Abdesti alınca duyarım hazı.
OZAN ARIF ya şehit ol ya gazi.
Çin seddinde bir gün sabah namazı.
Kılmadan ölürsem ona yanarım.
Duygulandiran şiirdir.
Sovyetler birliği yıkılmadan önce yazılmıştır.