bugün

hemen hemen kimsenin okumadığı, özellikle edebi romanların, şiirin, öykünün ilgi görmediği, alım gücünün, bilhassa da kitap okuyan kesimin alım gücünün son derece zayıf olduğu ülkede kalınca bir romanı 30-35 TL'ye satmaya çalışan şuursuz yayınevi.
sürümden kazanmaya çalışan yayınevidir.

zira baktığımız vakit, kitabın kapağı ciltli yani en kaliteli kapak olsa, 1. hamur 1000 sayfa olsa kitap, ki şu anda görüyorum böyle bir kitap, maaliyeti 7 ya da 8 lirayı mümkün değil geçmemektedir. an itibariyle gördüğüm kitabın satış fiyatı da 16 liradır.

yine bu tarz yayınevlerini gözden geçirdiğimiz vakit, asla ciltli kapak kullanmaz, asla 1. hamura basmazlar kitaplarını. karton kapak ve 2. hamurdur. bu durumda da 1000 sayfalık bir kitabın maaliyeti 4 ya da 5 lira olarak kalmaktadır. eh, dolayısıyla, kendi korsanını kendisi satsa dahi, zarar etmeyen, aksine para kazanan yayınevleridir bunlar.
yayın evi: işçi çalıştırır, devlete vergi verir, elektrik, su ,doğalgaz , telefon , internet parası oder. vatandaşa yardımcı olur saygılıdır.

Korsancı: yukarıdakilerin hiçbirini yapmaz üstüne üstlük zabıta döver.
yarı fiyatına korsanından vergisiz para kazanmayı hedefleyen yayınevidir.
(bkz: kemiksiz et)
hayal aleminde yaşasa da zaman zaman, kimi çok satar yazarlar sayesinde başarılı olabilen, öğrnci ulusuna hitap etmeyen yayınevidir.
alıcısı olmasa o fiyata satmayacak yayınevidir.
Göreceliktir. 30 lira dışarıda yiyen bir insanın en fazla 2 günlük yemek parası, yahut birkaç günlük sigara parası. Ben böyle düşünüyorum. 30 lira yazarın emeğine uçuk bir fiyat değil.