bugün

bütün sözlüklerde olan ama kriterleri belli olmayan sansürdür.
bugün yaşanan feribot kaçırma eyleminde medyada açıkca kendini göstermiş korku imparatorluğu unsurudur.
burada oturmuş, kendi sayfama dahi yazarken başkalarının ne düşüneceğini tartmaksızın yazamayacağımın bilincine varmış olmanın acısını tadıyorum. buna oto sansür diyorlar ve herkesten önce canımızı okumak için bekleyen, kendimizden ve kendi kendimize ördüğümüz duvarlardan başkası değil.
aslında kendimizle ilgili ne, ne olduğumuz, ne de tam olarak asla ne olamayacağımızla ilgili doğruluğundan emin olduğumuz bir bilgimiz de yok. zaten bu sansürü mide bulandıran ve katlanılmaz yapan da bu. belirsiz, tam olarak keyfi ve asla doğruluğu kanıtlanamayacak nedenlere dayanıyor olması. biz her kim olduğumuza inanıyorsak oyuz. işin kötüsü başkalarının da bunu bildiğini sanıyoruz.
oysa yok öyle bir şey. her gün ne giydiğinizi saçınızı ne yana taradığınızı moralinizin nasıl olduğunu takip eden kaç kişi var? işte insanlar bizimle ilgili o denli az şey biliyorlar. asla bizi tam olarak tanıyamayacaklar ve aynı sebepten biz de kendinizi tanıyamayacağız. çünkü biz de başkalarını tanımıyoruz ve insan kendisini başkasıyla ölçer.
yapılan oto sansür uygulaması bütünüyle yersiz ve yararsız ve gereksiz stres yarattığı için de zararlı ve kendini kısıtladığı için se özgürlük alanını daraltıcıdır.
sözlerimiz ve davranışlarımız ne olursa olsun insanlar bizimle ilgili kaba bir siluetten başka bir şeye sahip olamazlar. o da ne bizi tanımlar ne de biri buna bakarak bizi anlar.
kişiler bizi kategorize etmek istediklerinde dahi yerleştirdikleri yerlerin ne olduğu konusunda kesin bir bilgi sahibi olamıyoruz. çünkü her ne kadar kullanılan dil aynı olsa da kavramlardaki anlam kayması belli bir noktadan sonra anlaşılırlığı imkansız hale getiriyor gündelik kullanılan dilde. mecazlar ve benzetmelerle bezenmiş edebiyat bizi hayal dünyasının bir kahramanını tarif eder gibi tanımlamanın dışında pek bir işe yaramaz.
bilimsel bir dil kullanarak tarife kalksak bu sefer de hali hazırdaki bilim dilinin ve dolayısıyla bilimsel gelişmenin henüz yeterince gelişmemiş olmasının doğal sonucu olarak bunda da başarısızlığı bir kader gibi göğüslemek durumunda kalırız.
sonuç olarak kesinlikten bu kadar uzak olması yüzünden belirsiz ve neredeyse sürrealist soyut bir resim gibi yoruma açık olacak imaj çalışmamızı ancak sanat kendinden gerçeklik değil de estetik beklendiği için bir nebze olsun tarif edebilir gibi geliyor. o halde kişi kendini sanatsal bir yolla diğer insanlara anlatmanın yollarını aramalıdır ve sansür oto sansür de olsa sanatı öldürür.
korkaklık.