bugün

anlata anlata bitirilemeyen ve 'yaa ne günlerdi onlar' diye iç geçirilen 'disko müzik yıllarını' değil de 'arabesk müzik' yıllarını yaşayan çocuktur. bu tamamen doğduğun şehir ve semtle ilgilidir.

bu çocuk ibrahim tatlıses'in 'mavi mavi'siyle yoğrulup ümit besen'le kendini bulmuştur. küçük ceylan, gökhan güney de vardır. kazanlarla su ısıtılıp dışarıda çamaşır yıkanan mahallede doğmuştur çünkü. yani duvar kağıtlarından da uzaktır.

büyüklerinden gördüğü üzere acılı şarkılar dinlemiş ve hiç yoktan 'ömür boyu yüzünün bir köşesinde hüzün saklamaya' mecbur kalmıştır. zira bu şarkılar içine işlemiş; daha boku kurumadan coşkun sabah'ın anılar şarkısını hüzünlenerek dinlemiştir. ulan kaç yaşındasın ki sen, ne anıları?

ve yıllar yıllar sonra kabuk değiştirme sürecinde o yıllarda yaşayamadığı 'seksenlerin gülen yüzünü' keşfetmek nasip olmuştur. 'ulan içimizi çürütmüşler resmen' demiştir içinden. boktan bir orgla acılı şarkılar yapıldığı gibi, adamı istemsiz zıplatan 'zıpır' şarkılar da yapılabildiğini görmüştür. ama ümit besen orgu, müslüm gürses kemanları bir bulaşmışsa, bırakmaz adamın peşini. her aşkı acılı geçer, öyle olması gerektiğini düşünür çünkü...