bugün

ilkokul ve lise tarih kitapların da tarihin anlatılış şeklinin bugün yaratılan nesil üzerinde büyük etki bıraktığı aldatmacadır.

tarihe azıcık ilgi duyan herkes duraklama dönemine kadar padişahları sayabilirken, duraklama döneminden sonra tahta çıkan padişahları en azından tahta çıkış sırasıyla sayabilmek çok zordur. çünkü dönem olayları anlatılırken baştaki padişahın kim olduğu amatör tarih meraklıları için muğlaktır.

Kırım'ı, Belgrad'ı, Mısır'ı hangi padişahın aldığını herkes bilir de, hangisinin döneminde elden çıktığını benim diyen tarihçi bilemez.

bu konuda en çarpıcı örneklerden biri de 2. Mahmut'tur iç yönetim de muazzam bir yönetim sergileyen, yeniçeri ocağını kaldıran Atatürk inkılaplarına en yakın ıslahatları gerçekleştiren 2. Mahmut saltanatı dışarıda felaketlerin yaşandığı bir dönem olmuştur. yunan isyanı bastırılamamış, Osmanlı Ordusu Kavalalı Mehmet ali paşa tarafından ezilmiş, devlet rus himayesine sokulmuş, kapitülasyonlar zirve noktasına ulaşmış, Kıbrıs ingilizlere ''emanet'' bırakılmıştır. tabi ilk ve orta öğretim tarih kitaplarında bu olaylardan bahsedilirken 2. Mahmut'un adı bile geçmez.

bunun bir istisnası vardır elbette. Osmanlının son padişahı vahdettin... yeni kurulan rejimin meşruiyeti ve benimsenmesi için bir günah keçisi gerekliydi o da vahdettin olmalıydı. bu konuda çok şanslıydılar çünkü (bazıları aksine inanmak istese de) son padişaha yönelttikleri suçlamalar arasında iftira olan hiç bir şey yoktu.

Vahdettin'le birlikte, neden cemaatçiler ve diğer rejim düşmanları tarafından idol olarak seçildiğini pek anlayamadığım 2.Abdülhamid'de eleştiri oklarından payına düşeni alır. resmi tarih yazımı, meşrutiyeti rafa kaldıran 2.abdülhamid'i affetmemiş midir? yoksa asıl suçu karşı-devrimcilerin kahramanı olması mıdır? yoksa her ikisi birden mi bilemiyorum...

cemaatçilere ve Osmanoğulları sülalesine göre bu kadarı bile Osmanlının aziz hatırasına hakarettir. okullarda tarihimizin yanlış öğretildiği yaygarasından hiç bir zaman vazgeçmediler. haksız sayılmasalar da kafalarında ki revizyon tarihin doğru anlatılmasına hizmet etmeyecekti...

şimdi tüm bunların ideolojik art niyetler taşımadığını düşünmek, iyi niyetten değil düpedüz mallıktan ileri gelir.
kimse babasının annesini dövdüğünü başkasına anlatmaz. bu da böyledir işte.
resmi tarihin genel olarak osmanlı tarihini çarpıtmasından dolayıdır. o döneme, yani osmanlı dönemine dönecek olsanız tarihi veriler asla ve asla imha edilmemiş, en ayıplanacak durumlar bile kayıt altına alınmış olduğu görülür.
resmi tarihin bu memlekete ettiği budur. tarihini karalamak.
bu durum sadece bizim millete özgü olan bir şey değil ki.

kim ister ecdadının çocuğunun karşısında üç kuruşluk insan olarak gösterilmesini,

kim ister ecdadının insanları öldürmekten zevk alan kişiler olmasının anlatılmasını,

kim ister yaşayan halkın sadece mal olarak adlandırılmasını,

kim ister tüm bunlar anlatılırken hala kendi tarihinden utanmasını.
tarih yazımının batı endeksli olmasından ve bizim çanak yalayici sözde tarihçilerin art niyetli ve satılmış dimağlarının oluşturdugu aldatmacadır.
Tabii tabiii

"Aslında osmanlı en güçlü dönemindeyken Tam bütün avrupayı topraklarına katacaken atatürk diye biri çıkıverdi. Sonradan öğrendik ingilizmiş (?)

Bu arada dönemin Osmanlısında okur yazarlık o kadar ileriydi ki aslında sanayi devrimini ingiltere değil osmanlı damarına kadar yaşadı. Bilimsel buluşlar olsun, edebi yazılar olsun.

Hatta lincoln'un yazdıgı insan hakları bildirgesini de yavuz sultan selim yazmıstı... ama ecnebiler biz yazdık dediler. Atatürk de öyle dedi..

Normalde 1. dünya savaşını biz kazandık. Ama tam avrupaya dağılacaktık ki . Atatürk arkadan osmanlıyı ve kahraman padişahımızı vurdu. Normalde padişahımız ingiliz muhipleri cemiyetine üyeydi ama sadec casusluk için. Böylece ingilizler bilemeyecekti casus kim. (Zeka işte)

Mısırda mısır halkı

kırımda kırım halkı

belgrad da belgrad halkı

Yani araplar slavlar ve sırplar. Hep osmanlının tebaası olmak istiyordu. AMa işte atatürk hepsini ingilizlere verdi.. Yunanlılar da egeyi zaten hiç istemiyorlardı. Aslında yunanlılar egeyi bosaltıyordu da atatürk kendisi almıs gibi gösterdi...

ah be dostlar o kudretli osmanlı en güçlü dönemindeydi.. 300 yıldır savaş kaybetmesinin nedeni böyle yeniliyormuş gibi yapıp bir anda saldırarak bütün avrupayı alması olacaktı...
kurtlar vadisi taktiği yani...

Atatürk gibi okullu askerler değil alaylı askerler başarılıydı osmanlıda... peheeey siz ne biliyorsunuz??!?!"

böyle düşünen bir kafaya ne tarih anlatılır ne de anlaması beklenilir..