görsel

Osmanlı Devleti, ormanların da içinde bulunduğu yeşil alanları korumak için olağanüstü bir duyarlılık göstermiş, özel tedbirler almıştır.

Padişahlar, ormanlar ve korulardan izinsiz ağaç kesenlere göz açtırmamış; koruma altındaki yerlerde hayvanlarını otlatanlara ve avlananlara ağır para ve hapis cezaları getiren fermanlar neşretmişlerdir. Buraların sürekli şekilde gözetim altında tutulmasını emretmişlerdir.

Misal vermek gerekirse, 1559 yılında Osmanlı Divan-ı Hümayununda alınan bir kararla, Eşme, Dikme ve Sapanca Dağlarından çeşitli amaçlarla ağaç kesmenin yasaklandığı bildirilmiştir.

1840’da hazırlanan 22 maddelik Orman Layihası’nda da, ormanların muhafazası ve yangınların önlenmesi için alınması gereken tedbirler, tüm merkezî ve mahallî yetkililere iletilmiştir.

1869’da ise bu layihadan hareketle Orman Nizamnamesi oluşturulmuştur. Bu nizamname 1937’ye kadar yürürlükte kalmıştır.

1858’de ihtiyaç duyulan elemanların yetiştirilmesi için Orman Mektebi kurulmuştur.
900 yılında görevlilere, ormanlardaki bazı ağaçların belirli aralıklarla kesilerek ve kuru otlar ortadan kaldırılarak yangınların engellenmesi ve genişlemesinin önüne geçilmesi istenmiştir. Orman kolcuları, yani koruyucuları, dikkatli davranmaları yönünde sık sık uyarılmışlardır.

Bilhassa yaz aylarında, geçici kolcuların sayıları artırılmıştır. Köy muhtarları ve aşiret reislerine, orman memurları ve kolcularına yardımcı olmaları yönünde emirler gönderilmiştir.

görsel

EN BÜYÜK CEZALAR ORMANLARI YAKANLARA

Osmanlı’da, eşkıyaların da ormanları yaktıkları görülmüştür. I. Dünya Savaşı yıllarında eşkıyalar, Denizli çevresindeki dağlarda, haftalar süren çok sayıda orman yangını irtikâp etmişlerdir.

1919 yılı Mayıs ayı başlarında Rum eşkıyalar, istanbul’un Çekmeköy ilçesi dâhilindeki Ömerli Mahallesinde, Osmanlı güvenlik görevlilerini meşgul etmek için yangın çıkarmışlardır. Yine aynı dönemde bozguna uğrayan Yunan askerleri, geri çekildikleri bölgelerde tertipledikleri büyük yangınlarla, devasa boyutlardaki ormanlık alanları yok etmişlerdir.

Yukarıda sözünü ettiğimiz yasal düzenlemeler çerçevesinde Osmanlı’da en büyük cezalar, kasıtlı olarak ormanları yakan kişilere verilmiştir: Mal ve mülklerine el konulmasının yanı sıra, bir de müebbet kürek cezasına çarptırılmışlardır. Ağır para ve hapis cezalarının uygulandığı da olmuştur. Ahaliye, ormanda yangına sebebiyet verenlerin, müebbet kürek cezasına çarptırılacakları sık sık hatırlatılmıştır.

Orman yangınlarıyla mücadelede hizmeti görülenler ise, madalya ve çeşitli ödüllerle mükâfatlandırılmıştır.

Dahası, Millî Mücadele döneminde bile orman yangınlarıyla ilgili meclise sunulan kanun teklifinde, Osmanlı zamanındaki kürek cezası müeyyidesi aynen yerini korumuştur.
En doğrusunu yapmış.
Ülkemizdeki sahte orman severlerin görmemezlikten geleceği başlık.