bugün

Öncelikle bu yazı Osmanlıyı direktman yermek için yahut herhangi bir etnik grubu yermek amaçlı yazılmadıbunu belirteyim yaknızca çelişen kimilerine bazı gerçekleri göstermk amaçlı kaleme alıyorum bilinsin istiyorum, Son yıllarda rüzgarların muhafazakar cepheden esmesiyle beraber pek çok aydınımız osmanlı her yönüyle övüp duruyor. Meşhur hoşgörüsünden bahsededuruluyor. Kimileri kendilerine milliyetçi diyor ama Türkçenin özleşmesine karşı çıkıp osmanlıcayı savunuyorlar vesaire... Peki osmanlı yazar ve şairlerinin bir kısmı Türkler hakkında ne düşünüyorlar. Şimdi örneklere başlayalım: Türk tarih yazıcılığının en önemlilerinden naima tarihinde Türkler için nadan (cahil/kaba) türk (1),etrak-i bi-idrak(2),Çoban köpeği şeklinde bir türk-ü sütürg (azgın)(3) deniyor. Bununla beraber Namık Kemalden bir örnek verirsek: Vatan Yahut silistre'nin başkahramanı islam Bey'i şöyle konuşturuyordu hürriyet kahramanı Namık Kemal: 'Hele vatanın mukaddes topraklarını bir ecnebinin murdar ayağıyla çiğneyeceğini anlasınlar. işte o vakit halka başka bir hal geliyor, işte o vakit inan en miskin köylü ile benim aramda hiç fark kalmıyor, işte o vakit o abalı kebeli Türkler, o tatlı sözlü, yumuşak yüzlü köylüler, o çifte koşulan öküzden fark etmek istemediğimiz biçareler aradan bütün bütün kayboluyor da yerlerine osmanlılığın, kahramanlığın ruhu meydana çıkıyor.''(4)Koçi Bey ise ünlü risalesinde Osmanlı düzenini bozulmasını açıklarken nedenlerden birinin ''mezhebi bilinmeyen şehir oğlanı, Çingene, yol kesen, yankesici'' gibi uygunsuz kimselere göreve verilmesi olduğunun söylerken bunların arasında Türk'üde sayar(5) öte yandan müneccimbaşı Türkleri cahil olarak nitelerken(6) Hoca saadettin efendi Türkler için aşağılık türediler dedikten sonra Yörgeç paşanın Türkmenleri ''temizlediğini söyler''(7) Kitab-ı müstetab'da ise Türk'ten ve çingeneden hizmet beklenemeyeceği söylenir(8) ayrıca nef-inin şu dizlerini hatırlarsak ''Türk'e hak, çeşme-i irfanı haram eylemiştir'', Vahid Mahtumi ise ''Cahilim, Türk-i merkeb-etvarım/Har-i la-yufham-ı alefharum'' diyor. Bunlarlar birlikte Yavuz Sultan Selim tarafından Türkler anadoluda zulm görürken Kürt beyleri yazdıkları bir mektubu''heşt behişt'' yazarı idris-i Bitlisi ile padişaha göndermişlerdir bu mektupta Türkler, tanrıtanımaz, sapık inançlı olarak niteleniyor.(9) Tüm bu yazıların sebebi ise doğal biçimde Türklerce kurulan devletin zamanlar yönetici ekibinin kozmopolitleşerek ''osmanlı'' sınıfını oluşturdular onlarda Türkleri hor gördüler buda bu kadar basitçe açıklanabilir. Son olarak şunu belirteyim bu yazının amacı herhangi bir biçimde milliyetçiliği savunmak değildir ki bir enternasyonel düşünceye sahip biri olarak bu meseleyi ayrıca tartışmak isterim. Bu yazının amacı Osmanlı'ya özlem duyan Türklerin Osmanlı edebiyatında Türk'ün yerini öğrenmesini istememdir.

(1)Tarih-i Naima;Zuhuri Danışman yyn., istanbul C.1, 1967 s.169
(2)a.g.e c.1 s. 238
(3)a.g.e C.3 S. 1180
(4)Vatan Yahut Silistre 9. basım, Remzi Kitabebi, istanbul, 1976, s.87
(5)meb yayınları, istanbul 1972 s.43
(6)Shaif-ül-Ahbar Fi Vekay-i-ül-A'SAR istanbul s.211
(7)Kültür bakanlığı yyn. Ankara, 1979, C.2, s.157-158,160)
(8)Ankara 1983, s.16
(9)Ahmet Akgündüz:Osmanlı Kanunnameleri ve Hukuki tahlilleri; Fey vakfı yyn. c. 3 s.205-208)
Genel kaynak: Çetin Yetkin Ben Bir Türk'üm s. 137-141