bugün

okulda yapılmış olup hatırladığında tatlı bir tebessümün yüz çevresine yayıldığı şakalardır.

şimdi efendim ders matematiktir önceden anlaşan gençler ilk sıralara oturmuşlar ve kurbanları olan hocalarını beklemişlerdir.

akabinde hoca sınıfa teşrif etmiş ve ders anlatmaya koyulmuştur. anlaşan gençler hayali olta ile balık tutmaya başlamışlardır şu diyaloglar aralarında geçer ve öğretmende duysun diye tabiki bunlar yüksek sesli diyaloglardır.
-lan solucanı versene olum tak şuna.
-baba ben dip oltasını attım çanamıda taktım gelince rahatım valla.
-lan olm ohaaa bu nasıl palamut kuruttun lan denizi karhaneci.
-lan vurdu vurduu hobbaaaaaa deryaa bunlar deryaaaaa.

ders dinleyen öğrencilerinde olmasından dolayı öğretmen biraz daha sabretmiştir lakin azıtan öğrencilerinden olmasından mütevellit dayanamamış sorusunu sormuştur.

*nabıyorsunuz siz ?
-balık tutuyoruz hocam ?
*evladım gerizekalımısınız siz burda balık ne arar?

-(herkes aynı anda kürek çeker gibi yapıp) beyleeeer! burda balık yokmuş lan hadi biraz daha açılalım.

evet sonrasında öğretmen küçük koala yavrusu gibi kalmıştır. lakin beyninden geçenler dudaklarına yansımıştır. haa analı babalı bişeyler diyordu sanırım...
(bkz: su şakası)