bugün

ak parti hükümeti döneminde halkı sindire sindire gerçekleştirilen eylem. bugün okuduğum bir köşe yazısında öğrendim ki, başbakanın adapazarı ziyareti esnasında bölgede elektrik arızası için bulunan işçiler, özel harekatçılar tarafından sokok ortasında yüzüstü yatırılıp tam 15 dakika sorgulanmışlar. sadece halka hizmet etmek için bölgede bulunan işçiler değil bugün herhangi bir muhalefet eğer üzerinde milletvekilliği dokunulmazlığı yok ise eleştirilerini takiben polis tarafından susturulmuyo mu? polisimiz hükümet tarafından bu kadar desteklenirken, eylemlerde aşırı şiddet kullanmasına rağmen polise toz kondurulmazken, demokrasiden bahsetmek mümkün olabilir mi? demokrasi nedir? demokrasi; farklı görüşlerin özgür bir şekilde ifade edilmesi değil midir? peki farklı görüşler susturlurken, kolluk kuvvetleri bu denli iktidara yaklaştırılırken, iktidarın yaptığı hiçbir yanlış hareket dile getirilemezken, seçmenin sağlıklı karar verebilmesi mümkün müdür? bence imkansız bir durumdur. ne yazık ki okumayan, araştırmayan bir toplum yapısına sahibiz, kitleler tamamen medyanın yönlendirmesine göre hareket ederken, medyada ki farklı sesler susturulur, ortaya atılan farklı görüşler yok sayılırsa, türkiye' de demokrasiden değil demokrasi adı altında diktatörlükten bahsedebiliriz.

bu arda başta bahsettiğim köşe yazısı; http://www.milliyet.com.t....2011/1351932/default.htm
(bkz: 80 li yıllar)
(bkz: oda tv yazarlarının evinin aranması)