bugün

On iki yaşındaki oğlan, on dört yaşındaki amcaoğluna soruyor:
- Abi ablam yakında nişanlanıyor biliyorsun...
- Yaz sonu nikâh varmış, bizim evde de konuşuyorlardı.
- Ben sana bir şey sormak istiyorum...
- Söyle...
- Bu nişan dedikleri ne? Evde sordum, 'Eh evlenecekler işte' diyorlar ama nişanlanınca ne oluyor, onu anlayabilmiş değilim.
- Hıııım... Zor soru, bak ben sana bir örnekle anlatayım...
- Dinliyorum.
- Diyelim ki Şubat'ta yarıyıl karnesini aldın, hepsini pekiyi getirdin. Sana bir bisiklet alıyorlar ve 'Haziran'da bütün dersleri pekiyi getir, sınıfı geç, bu bisiklet senin' diyorlar. işte Şubat ile Haziran arasındaki o süre var ya, bisiklet senin ama binemiyorsun; o süreye 'nişanlılık dönemi' deniyor.
-Haa şimdi anladım, bisikletin var, evde duruyor; sen ona bakıyorsun o sana bakıyor; ama binemiyorsun ta ki sınıfı geçene kadar. Peki dokunmaya izin var mı?
- Vallahi onu ben de tam olarak bilemiyorum; binmek kesin kes yasak da, galiba ziliyle miliyle oynayabiliyorsun!..*
(bkz: hazırlık sınıfı)
uzatılmamalıdır, tehlikeli durumlara sürüklenilebilir.
Münkün olduğunca uzun tutulmalıdır. evlenince yaşanacak değişimleri gözlemleyebileceğiniz tek süre budur.
ilişkinin hem şeytanı hem meleğidir.
bir yandan melek fısıldar, işte artık hep seninle, bundan sonra birlikte olacaksınız. bir güven duygusu gelir üste.
diğer taraftan şeytan konuşmaya başlar, bir nişan yüzüğünü alana kadar sana magma sıcaklığını yaşatan bu mendeburla mı eveleneceksin. hem de bir ömür çek babam çek.

artık hangi taraf galip gelirse...
(bkz: ön eleme turları)
evlilikten once nisan yapililmasinin sebebi; evlilige hazirlik icin belli bir sureye olan ihtiyactir.
nisanli olan kiza\erkege baska bir talip cikmamasi acisindan onemlidir yuzukler. bu sebeple nisanlilik sadece evlilige hazirlik donemidir. evlenecegin insana karar verme asamasi nisanliliktan oncedir. nisanlandigin zaman evliligi kabul etmis olursun. bu sureyi ev hazirliklari ve dugun hazirliklari icin kullanmak gerekir. daha fazlasi zarar.
yiyişme aşaması ile sevişme aşaması arasındaki süreyle doğru orantılıdır.
ailenin onayı ile legal şekilde flört dönemi şeklinde geçen süredir.
test sürüşüdür. iki tarafta birbirlerini daha yakından tanırlar. fazla uzatmamakta fayda vardır.
şekil olarak bir şarta tabi tutulmamış süredir. *
kızın babası tarafından kıza tanınan, gösterebilirsin ama elletemezsin dönemidir.
en önemli olan süre. iş ciddiye binince bir tarafın topuklayıp kaçması muhtemeldir.
yarrağa yan basıldığının anlaşılması gereken süredir.
birinde sevişirsin birinde zikişirsin.
"köprüden önce son çıkış"
evlilik yoluna giren çiftlerin yaşadığı en kritik sürelerden biridir. sanki bir taraf bekarlık, karşı taraf evlilikse; ortada kalan kısım yani dere olan bölge nişanlılıktır. orayı da sağlam bir şekilde atlatırsanız, karşıdaki hayata adım atabilirsiniz işte. o dereden neler neler akıp gitmiyordur ki.. sahip olunan işin kaybedilmemesi umudu başta olmak üzere, umut, para, stres, heyecan, ev döşeme telaşı, aileler arasındaki dengeyi iyi ayarlama gayreti ve daha neler neler. işte bu safhadan sonra, bir de nikah ve düğün de kazasız belasız atlatılırsa, e bir de balayına çıkılırsa, sizden huzurlusu yoktur artık.
bol kavgalı geçtiği söylenir... evlilik hazırlığı, aileler, her kafadan çıkan fikirler, yavaş yavaş nasıl bir yere doğru gittiğini fark etmeler... göze alabilene ve bu süreci başarılı bir şekilde atlatabilene bravo!...
uzatılması sıkıntı yaratan süredir.

bu sürede insan karşı tarafı göremediği bir köprünün tam ortasında hisseder kendini ve karşı tarafa geçmeyi her düşündüğünde iyi sonuçlardan çok kötü sonuçları düşünüp vazgeçmek ister.

şöyle ki...

bulunduğunuz taraf yani bekarlık, sevgililik vs. bu tarafı biliyorsunuzdur kötü yanı ve iyi yanını biliyorsunuz bu yüzden korkularınız da üzüntüleriniz de belli o yüzden çekincelerinizi "en fazla şöyle olabilir, en kötü ayrılırız" diyerek bastırabiliyorsunuz.

amaaaa ya karşı taraf, karşı tarafı bilemiyorsunuz, insan doğası gereği tanımadığı, bilmediği, görmediği şeyden daha fazla korkar hele ki böyle önemli kararlarda, işte karşı taraf ne olduğunu, ne olacağını bilmediğiniz bir yer bu yüzden oraya geçmek insana korku veriyor.

bu sürede hep kötü şeyleri görmeye başlıyorsunuz dedik ya, birlikte yol aldığınız o köprüde yanınızda bulunan sevdiğinizin hep kötü yönlerini görmeye başlıyorsunuz anlamına geliyor bu, köprüye gelmeden önce kötü yönleri olmayan veya az olan insan, köprünün ortasında birden bire hiç size göre olmayan zıt bir karakter olup çıkıveriyor bu sürede.

sonra karşıya dair sorular beliriyor kafanızda "ya karşıya geçtiğimizde bu kötü huyları çoğalırsa, ya daha büyük kavgalar yaşarsak, ya mutsuz olursak" gibi kahinliğe soyunmaya başlıyorsunuz ve köprüye geçmeden önce cevapları hep olumlu ve mutluluk veren sorular artık hep olumsuz ve mutsuzluk vermeye başlıyor.

ardından yaşananlar sizi şu değişmez sonuca çıkartıyor "eskiden böyle değildik" evet işte sihirli kelime bu "eskiden böyle değildin, eskiden bunu yapmazdın, eskiden bunu söylemezdin" sizi karamsarlığa ve köprünün karşısına geçme isteğinize balta vuran en büyük darbe bu oluyor.

sonra bir bakıyorsunuz birlikte koşarak girdiğiniz o köprüde zaman geçtikçe adımlarınız yavaşlamaya başlıyor, zaman zaman bildiğiniz tanıdığınız tarafa doğru yani arkaya doğru bakmaya başlıyorsunuz, "aslında o taraf iyiydi neden kaşıya geçiyorum ki, neden böyle risk alıyorum ki" diye sorgular halde buluyorsunuz kendinizi.

sonra yanınızda ki insana baktığınız da eskiden hep sevinç, heyecan ve mutluluk gördüğünüz gözlerde artık sizin kafanızdakine benzer soruları, sorunları ve çekinceleri görmeye başladığınız da artık köprüde ki yolculuğunuzun sonu geliyor demektir.

artık ilk fırsatta köprüden atlamak üzere kendinizi şartlandırıyorsunuz zaten tüm altyapı oluştuğu için size sadece kendinizi boşluğa bırakmak kalıyor ve iki farklı tarafa gitmiş hayatlar.

bu köprüye elele giren her çiftin köprüyü birlikte ve mutlu bir şekilde geçebilmesi dileğiyle.
kısa sürmelidir.
görücü usulü evliliklerde flört kavramının kapatıldığı süre.
görücü usulüyle evlenilecekse nişanlılık 6 ay-1 yıl arası olmalıdır. görücü usulü değilse nişanlılığa gerek yoktur.
zor süre.
bir ömür boyu sürecek gibi gelen beyaz eşya taksitlerini ödeme sürecinin başlangıcıdır.Beyaz eşyaların bir kısmı tam bu dönemde alınır ve evliliğe doğru artarak devam eder.damatların çoğu bu dönemde kel olmaya başlar. hiç evlenmedim ama evlenerek kendini mahveden çok insan gördüm şu hayatta.tam bu geçiş süreci mahvoluşta önemli bir noktadadır.
düğüne yakın stresli geçen süreçtir.