bugün

mesaidaş olmadı lan dimi?

ama dilim varmadı reyiz. böyle adamları tarif ederken "mesai arkadaşı" demeye dilim varmadı. hazır türkçe ağdalı bi dilken, hazır ben götümden kelime uydurmakta maharetliyken mesaidaş deyiverdim; idare edecen artık.

memur çocuğu olunca, anadan babadan servet ya da tarla takke hiç olmadı iyi kötü kira getiren bi gayrimenkul kalmayınca sike sike okuyorsun ve kestirmeden ortalama bi maaşa can simidi olarak bakıyorsun.

tabi artık dünyanın düzeni de ortada. her anlamda bi rekabet var, işin kötüsü bu rekabet de ölümüne seviyesiz bi şekilde güdülüyor.

misal, bi devlet dairesinin iç işleyişinde "verimlilik"ten ziyade "ayak kaydırma", "sinsilik", "ispiyonculuk", "ayak oyunları" gibi kelimelere çok daha sık rastlanıyorsa, kimse kusura bakmasın o memleketten hiçbi sikim olmaz.

bu mantarların hükümranlığının sürdüğü bi iş ortamında bulunulduğunda iş hayatı şu sorular üzerinden devam ediyor:

- n'oluyor lan?
- bu ne demek şimdi?
- oha göte bak! (pardon aga bu tepki buraya uymadı)
- bu kevaşe karı yine neyin peşinde acaba?

özetle sinsi mesaidaştır. günümüzde çok vardır bunlardan, dikkat edilmelidir.