nazım hikmet şişirilmiş balon bir şairdir

zamanında babası balonu şişirmediği için şimdilerde ahkam kesen hebbeneka sözü.
nazım hikmet memlekettir. memleket şairidir o! memleket aşığıdır...

sanırım halen daha komünistleri vatan hainliği ile suçlayan beyinsizlerin etkisinden kurtulamamışsın. sana en güzel cevabı nazımvatan haini şiiri ile veriyor. bak oku da öğren.

VATAN HAiNi

"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

yanlıştır. ideolojinin yorumlara karıştırılmaması taraftarıyım. bilakis nazım hikmet iyi bir şair, kötü bi romancıdır. yalnız ideolojik şiir de hiç ilgimi çekmezdir. (bkz: taranta babu ya mektuplar)
edit: yanlız değil o çocuğum yalnız. öğrenemedin bir türlü!

TALiHSiZ BiR DÜŞÜNCECiKTiR.

AYNI BEYiNiN ÜRÜNÜ YILLAR ONCA BU KÖTÜLÜĞÜ YAPMIŞTI. SONRA TÜRKiYE DE BANKNOTLARIN BiRiNE FOTOĞRAFI KONULMASI SÖZ KONUSU OLMUŞTU. YENi AKILLARINA GELMiŞTi BiRiLERiNiN. TABi ONLAR YiNE AKILLANMIŞLAR KÖTÜNÜN iYiSi. DAHA KÖTÜLERi VARMIŞ GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE.

katılmadığım, katılmayacağım ve katılamayacağım düşünce.
nazım hikmet'in hiçbir görüşüne katılmam hatta şiddetle karşı çıkarım. ama iş şiire gelince "dur birader" derim. boru değil, nazım hikmet.

bir necip fazıl hayranı olarak rahatça "nazım hikmet bir ustaydı" diyebiliyorsam demek ki nazım hikmet bazı duvarları aşmış bir şair. onun için her ideolojisine karşı olduğumuz insana "şişirilmiş" demek kabul edilemeyecek bir tavırdır.

herkes yazamaz "sekiz yüz elli yedi" yahut "tahirle zühre meselesi" şiirlerini.

Maalesef başlık sözlük için en talihsiz başlıklardan bir tanesi olmuştur.Nazım Hikmet'in şairliğine laf edebilmek için onu hiç okumamış olup biraz da dar ideolojiler nedeni ile gözlerin bağlanması lazım.

nazım hikmet e iyi bir şair demek, necip fazıl ı yok saymak demektir ki abesle iştigal bir durum arzeder.

nazim hikmeti anlayacak kapasite kendisinde bulunmayacak bir kisinin soyleyecegi onermedir.

(#6123684)

(#6124756)

şairlerin sanatı, birbirleriyle siyasi mücadeleleri nedeniyle tokuşturularak değil, şiirleri okunarak değerlendirilir. dolayısıyla nazım hikmet'i de necip fazıl'ı da birbiri ile bağlantı kurmadan zevk alarak okumak mümkündür. ikisi de türk edebiyatının değerleridir. nazım hikmet'e iyi şair demek, nazım hikmet'e iyi şair demektir. necip fazıl'a iyi şair demek, necip fazıl'a iyi şair demektir. necip fazıl'ı hiç bilmeyen biri nazım hikmet'in şiirlerini okuyup beğenebilir. nazım hikmet'i hiç bilmeyen biri necip fazıl'ın şiirlerini okuyup beğenebilir. bu kadar basit mantık önermelerini yazmak zorunda kalmak da üzücü aslında ama bazen gerekli oluyormuş demek ki.

sinirlerimi geren, 'bu ülke bu adamı haketmiyor' cümlesini zorla dedirten cümle. ama söylemişti, nazım hikmet biliyordu vazgeçmeyeceğinizi, onu yargılamaktan, ona vatan haini demekten geri durmayacağınızı. aynı zihniyetsiniz siz. o'na vatan haini diyenler gibisiniz. ama onun da, onu sevenlerin de sizin takdirinize ihtiyacı yok zaten. devam edin, şişirilmiş deyin, abartılmış deyin. açıp okuduysanız bir kitabını ve buna rağmen diyorsanız yazıklar olsun olmayan aklınıza, görmeyen gözünüze, susturduğunuz vicdanınıza sizin. oturup okudunuz mu allah aşkına onu? anlamaya çalıştınız mı ? sanmıyorum, denememişsinizdir bile araştırmayı. sevmeyin de artık eksik olsun, onu sevenler, size de yetecek kadar çok seviyor zaten nazımı. ve şunu biliyorum, onu yargılayanların hepsi birleşse nazımın tırnağı kadar kaliteli bir şair çıkmaz hepinizden. bunu biliyorum ya bu bana yeter. kimin neyi şişirdiğini biliyorum ben. nazımı ne kadar küçültmeyi denerseniz deneyin, eksiltemezsiniz. tüm dünya tanıyor adamı, ne şişirmesi, hangi 'şişirilmiş balon bir şair' bu kadar takdir görür her dilde, füturizm deyince o geliyor tüm dünyada akıllara, bu mudur şişirme? önyargılarınız kör etmiş gözünüzü, onun sanatını göremiyorsunuz. eğer önyargısız yaklaşıp da hala göremiyorsanız da sanattan anlamıyorsunuz. yazıklar olsun, gerçekten yazıklar olsun.

nazım'a da nazımcılara siyasi görüş olarak uzağım ama bu başlık gerçekten çok saçma olmuş, bunu söylemeliyim.

(bkz: akrep gibisin kardeşim)

"en güzel günler henüz görmediklerimiz" diyen şaire küfür etmenin bir başka yolu.*

beni benden alan, kah güldüren kah ağlatan, kah öpücük yollatıp kah ana avrat sövdüren cümle..
bak aklımı kaçırdım sözlük, görüyorsun...

bir kere bir insan böyle bir başlık atma gafletinde bulunmadan önce sormaz mı kendine:
"ulan ben ne yapıyorum,
kaldıramayacağım ya.rağın altına mı giriyorum
şerefsiz miyim neyim
ibnelik olsun diye millete mi bok atıyorum" diye..

ikincisi,
hacı hadi başkalarını deseniz tamam da, nazım ya.. ulan sizin türkeşiniz bile nazımdan şiir okudu. bu ülkede, hatta hemen hemen dünyanın her yerinde nazım'ı takdir etmeyen kimse kalmadı..

siz nerede kaldınız? nerede takıldınız da oyalanıyorsunuz hala? anlamadım kii ben..

saçma, boş, saplantılı bir düşüncedir.

beğenirsin, beğenmezsin orası kişinin kendi bileceği bir iştir ancak beğenmemenin sınırları vardır. kişi sırf senin görüşlerini benimsemiyor, ülkesine senin verdiğin yoldan değil başka bir yolda muhtemelen senden daha çok değer veriyor diye şaire ve seveni milyonlara hakarete varan cümleler sarf etmek ayıptır.

kaldı ki, madem şişirilmiş, abartılmış bir şair de acaba neden şiirleri onlarca farklı dile çevrildi? neden ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen hakkında yapılan konserlerde halk salonları dolduruyor?

şimdi de sözü coğrafyacı enişte mürsel'e uzatıyoruz.
yürü git lan

Eğer Can Yücel yaşasaydı, bu idaayı şöyle cevaplardı herhalde :

''Balon sensin şiş de sana girsin ! ''

(bkz: kart sensin postal da sana girsin)

gelişmeleri dehşet içinde takip ediyoruz.
yok daha neler.

http://www.itusozluk.com/...FD%FE+balon+bir+%FEairdir

emek var en nihayetinde.beğenen beğenir beğenmeyen de beğenmez yapacak bişey yok. ama kendi doğrularını kimse genel doğru halinde yansıtamaz,tasvip edilmez.

(bkz: gülüyorum sana ama ağzımı yormadan)

ya ideolojik tepkidir bu ya da kişinin ordan burdan( abiler, ablalar) edinilmiş fikirdir.
şiirden azıcık anlayan, akıllı insan demez bunu.
önce bir düşünür, "ben ne yazdım şu ahir ömrümde? oksijen israf etmekten başka ne işe yaradım?" diye.
sonra yutkunur.

CEVAP NO:2

iki serseri var:
Birinci serseri
köprü altında yatar,
sularda yıldızları sayar geceleri..
iki serseri var:
ikinci serseri
atlas yakalı sarhoş sofralarında
Bağdatlı bir dilencinin çaldığı sazdır.
Fransız emperyalizminin
idare meclisinde ayvazdır.

Ben:
Ne köprü altında yatan,
ne de atlas yakalı sarhoş sofralarında
saz çalıp Arabistan fıstığı satan-
-ların
şairiyim;

topraktan, ateşten ve demirden
hayatı yaratan-
-ların
şairiyim
ben.

iki serseri var:
ikinci serseri
yolumun üstünde duruyor
ve soruyor
bana:
"PROLETER
dediğimin
ne biçim kuş
olduğunu?"

Anlaşılan
Bağdadî şaklaban
unutmuş
Mösyö kimle beraber
Adana-Mersin hattında o kuşu yolduğunu...

iki serseri var:
ikinci serseri
pencerelerden bir gölge gibi girer
geceleri..
iki serseri var:
ikinci serseri
halkın alınterinden altın yapanlara
kendi kafatasında hurma rakısı sunar.

Ben hızımı asırlardan almışım,
Bende her mısra bir yanardağ hatırlatır.
Ben ki halkın ne alınterinden on para çalmışım
ne de bir şairin cebinden bir satır...

iki serseri var:
ikinci serseri
meydana dört topaç gibi saldığım dört eseri
sanmış ki yazmışım kendileri
için.
Halbuki benim
bir serseriye hitap eden
ikinci yazım işte budur:
Atlas yakalı sarhoş sofralarının sazı
Fransız sermayesinin hacı ayvazı
bu yazdığım yazı
örse balyoz salanların şimşekli yumruğudur
katmerli yağ yağ ensende
Ve sen o kemik yaladığın
sofranın altına girsen de
-dostun KARAMAÇABEY gibi-
kaldırıp kaldırıp yere çaaal-
mak için
canını burnundan aaal-
mak için,
bulacağım seni..
Koca göbeklerin Russel kuşağı sen,
sen uşşşak murabbaı,
sen uşşşak mik'abı
satılmış uşşakların uşşşağı sen!!!

NAZIM HiKMET

kimse aksini idda edemez. nazım hikmet moskova endeksli yandaşları tarafından şişirilmiş balon bir şairdir. özünde ise sıradan bir şairden öte değildir.

cevap no:3

Gözleri, kulakları, elleri, ayaklarıyla,
han, hamam, apartıman ve konaklarıyla,
çatal, bıçak, tabak ve bardaklarıyla,
16 sayfaları, baskı makinaları - tanklarıyla,
yamak ve yardaklarıyla
hücuma kalktılar!..
Hele içlerinde öyle bir tanesi var,
öyle bir tanesi var ki:
insanın yüzüne öyle bakar,
öyle melûl bakar ki;
toka edersin eline hemen papelini.
Ve sıkar sıkmaz onun belini
sivri dilli, zilli bir bebek gibi çırpar elini..

O bir komik âdemdir.
Portakal Oğlu zâdemdir.

Han, hamam, apartıman ve konaklarınızla,
çatal, bıçak, tabak ve bardaklarınızla,
yamak ve yardaklarınızla
hücuma kalktınız!
Hak varsa eğer,
hücuma kalkmak hakkınız..

Efendiler,
ikinizle teker teker
paylaştık kozumuzu!
Şimdi sıra onun,
gelsin o!!.
Gel.
Sen :
itlerini öne itip
karanlıkta yol kesen
hatip!!!
Sen :
Beşinci Mehmedin saltanatını,
Halifenin altın nallı kır atını,
papellerin kat katını
ve teneke suratını
doldurup torbana
sıska sırtında taşıyorsun..
Torbanı doldurmak için yaşıyorsun.
Bana gelince,
ben :
geniş omuzlarımda dimdik bir kelle taşıyorum.
Ve yaşıyorum :
Kellemin
içindeki
için..
Farkındayım niçin :
Kan
fışkırıyor
bana bakan
"âteş feşan?!"
gözlerinden...

Ve niçin :
cümleler ezberlemişin
Fehim Paşanın sözlerinden...
Fehim Paşanın hayrülhalefi,
bize sökmez afi...
Çıkmak istediğim yaldızlı bir merdiven yok.
Kalbimin elinde ipekli eldiven yok..
Çıplak bir yumruk gibi kalbimi soymuşum.
Kellemin
içindeki
için,
kellemi koymuşum...
Sen...
Hayır...
Seninle böyle konuşmak istemem...
Hem,
ben ki yegâne asaleti
dişli düşmanla boğuşmakta bulanım,
seninle boğuşmak istemem..
Sen bir komik âdemsin.
Portakal oğlu zâdemsin.
Toka ederler papelini,
sıkarlar senin belini,
sivri dilli, zilli bir bebek gibi çırparsın elini.
Sen bir komik âdemsin!.
Sen...
Fehim Paşanın hayrülhalefi............
Bu kadarı kâfi.....

NAZIM HiKMET

Yerginin sonuna bir de not eklenmişti :
"Bu yazının kâfi derecede kuvvetli olmadığını muterifim. Kabahat bende değil. ilham edende."