bugün

Doğrusu, "insan kendi ruhunu arındırabilir" olan önermedir. Ben çocukluğumdan beri senelerce namaz kıldım, bildiğiniz beş vakit. Benim ruhumu arındırdığım mekan, önce mahallemizin camisi, ardından üniversitenin ilk yılında kaldığım yurdun tam karşısındaki küçük bir camiydi. Her namazdan yarım saat önce gider, tüm sıkıntılarımla beraber caminin orta yerine otururdum.

Namazların ardından klasik olarak "Allah'ım" diye başlardım dualarıma, "Allahım, bu dünyanın pisliği benim kalbimi daraltıyor. Fettah sıfatınla kalbime dokun, kalbimi genişlet ki içimdeki parmaklıklardan kurtulayım."

Ve sonra kuran'da Allah'ın tavsiye ettiği bir duayla bitirirdim duamı, "Allahım, bilgimi arttır."

Sonraları Allah'a ettiğim dua kabul oldu, bilgimi arttırdı Allah. Öylesine arttırdı ki, nihayetinde en son bilgisini verip gözlerden kayboldu, "sen bana dua ederken, aslında kendinle konuşuyordun."

farkettim ki, kalbimi daraltan herşey inanç kapısından girmişti içeriye. Din önce daraltıyor, sonra da kendi içinde bu daralmadan kurtulmanın yolunu gösteriyordu. önce hasta edip, ardından ilaç satan bir doktor gibi.

Sonraları kendimle konuşmaya devam ettim, yalnız artık bu bir kişilik bölünmesi değildi. Artık kendimle konuşmanın aracısız yolunu öğrenmiştim. Böyle de devam ettim.

namaz kılmanıza, bir duvarın önünde ağlamanıza yada bağdaş kurup yoga yapmanıza gerek yok. bol kitap okuyun, çok düşünün. Merak edin. günün sonunda bir sigara yakın, bir yudum kahve için.

kendinizle sohbet edin.