bugün

benim nezdimde aşk demenin mümkün olmadığı bir ilişkidir onlarınki.
birbirlerini evlenene dek hiç görmediler.
evlendikten sonra da pek birarada oldukları söylenemez.
enver bey, ittihat ve terakki isimli dönemin gizli örgütünün en etkin üyelerinden biriydi.
istanbul'a gelmiş ve o güne kadar osmanlı'da pek de söylenemeyen "hürriyet" sözüyle 2.abdülhamit'in istibdat devrine son vermişti.
meşrutiyet ilan edildi.
enver bey'in fikir arkadaşları onun saray ile yakınlaşmasını istediler ve bunun için saraydan biri ile evlenmesi münasipti.
ilk akla gelen henüz 12 yaşında olan naciye sultan'dı.(o zamanlarda enver bey 28 yaşındaydı ve naciye sultan, 2.abdülhamit'in yeğeniydi.)
naciye sultan'ın önüne kendi taliplerinin resimlerini koydular ve birisini seçmesini istediler.o da enver bey'in fotoğrafını seçti.(yıllar sonra anılarında, enver bey'in hürriyet fikrinden etkilendiğini söyler. bundan daha çok şaşaalı ve başarılı geleceğinden etkilenmesi muhtemeldir bence.)
enver bey'in annesi ayşe hanım hemen nişan yüzüğünü taktı.
evlenene kadar mektuplaştılar ve bu şekilde birbirlerini tanımaya çalıştılar.
enver bey, "ruhum" dediği naciye'ye evlendikten sonra bile hasret kaldı.nitekim savaşlar son hızla sürmekteydi ve kendisinin cephelerde bulunması gerekiyordu.
enver paşa, cephelerde bulunduğu süre zarfında bin sayfadan daha fazla aşk mektubu yazmıştır naciye sultan'a.
tabi bu durum "savaşın ortasında aşk mektubu yazmaya nasıl zaman buluyor?" tenkitlerine maruz kalmasına neden olmuştur.

kanımca aşktan daha çok birbirine kendinden daha yakın iki insanın samimiyeti üzerine kurulu bir ilişkidir.aşk olarak görmemekteyim.
(bkz: naciye sultan vs enver pasa aski)